Muzda sorun devam ederken…
Anamur ve muz… Muz ve Anamur… Anamur ve çevresinde muz üretimi ekonomik gelişmenin itici gücüdür. İki kişinin bir araya geldiği konuşmalardan, en kalabalık ortamlara kadar ortamda, her toplantıda muz konuşulur. Muzun sorunları konuşulur. Bu aslına farkında olmadan bir eğitim faaliyetidir. Zira birçok muzcu bu konuda mühendislerden çok daha bilgili ve tecrübe sahibidir. Belki bu nedenle halk arasına Anamur, muzun başkenti olarak ifade edilir. Öbür yandan çilek üretimi de Anamur için olmazsa olmazlardandır.
Muzun Anamur’a gelişi 1930’lu yıllara dayanır. Başlangıçta güneye bakan ve kuzey rüzgârlarına kapalı açık alanlarda muz üretimi yapılırken, günümüzde seralarda ve kapalı ortamlarda, muz üretimi daha geniş bir alanda yapılabilmektedir. Muz üretimi için gerekli olan sera yapımı başlangıç olarak pahalı bir iştir. Ancak bir yıldan daha kısa bir sürede geri dönüşümün başlaması muz üretimi tercihinde önemli bir faktördür. Çilek üretiminde ilk yatırım maliyeti nispeten düşüktür. Sekiz dokuz ay sonra para alınmaya başlanır. Fakat çilek üretiminde işçilik çok zordur.
Muz serası pahalı bir iştir dedik. Muz serası için bir dönüm tarlanın fiyatı 40-50 bin liradan başlar, 200 bin liraya kadar çıkar. Öbür taraftan bir dönüm muz serasının maliyeti 60-70 bin liradır. Bir önüm seradan en iyi şartlarla 7-12 ton arasında ürün alınabiliyor. Fiyatlar iyi giderse 12 bin ile 20 bin lira arasında bir para almak mümkün. Bir başka ifade ile bir dönüm seranın kendini ödemesi için 7-8 yıla ihtiyaç vardır. Ancak gün geçtikçe gayrimenkul fiyatlarının da yükselmesi nedeniyle yatırım yapmak için cazip bulunabiliyor.
Muz fiyatları üreticilerin üzerinde durdukları en önemli konulardan biridir. Eğer muz fiyatları yukarı doğru çıkarsa bundan mutluluk duyarlar. Muz fiyatları aşağı doğru giderse herkesi bir telaş sarar, soruna çözüm bulmaya çalışırlar. Muz fiyatları için çeşitli toplantılar yapılır. Konu enine boyuna konuşulur. Ancak her defasında bu toplantılardan bir sonuç çıkmaz. Yine herkes başının çaresine bakar. Bu arada üç kuruş fazla para kazanmak isterken ürününü arada dolaşan dolandırıcılara kaptıranlar da olur. Çekilen bunca emek, bunca borç bir karabasan gibi çöker kalır.
Muz fiyatlarının gündeme gelmesiyle birlikte muz üretici kooperatifi kurulması konusu da dillendirilir. Kooperatif kurulmasına taraf olanlar olduğu gibi, şiddetle karşı çıkanlar da olur. Taraflardan hangisini dinleseniz, kendini halkı görür. Kooperatif kurulmasına karşı çıkanlar, kooperatif kurmaya çalışanları iyi niyetli olmamakla suçlar. Kooperatif kurmaya çalışanlar da ilgisizlikten yakınır. Anlaşılıyor ki bu devran böyle sürüp gidecek. Ve muzcu ile tüccar arasındaki bu hengâme devam edip duracak.
Anamur Ziraat Odası ve Muz-Bir tarafından yapılan açıklamalara göre muz 2,5 liraya mal oluyor. Bu fiyatın altında kesilen muzdan üretici zarar ediyor. Muzcuların mutlu olması için 2,5 liranın üzerinde bir fiyattan muz kesiminin yapılması lazım. Elbette muz fiyatları, üç-beş sarartmacı ve komisyoncunun keyfine göre belirlenmiyor. Türkiye’de 500 bin ton muz tüketiminin olduğu, bunun yarısının yerli üretimden karşılandığı, geri kalan miktarın ise yurtdışından geldiği biliniyor. İthal muza çok yüksek oranda gümrük vergisi uygulanıyor. Uluslar arası çevreler bu vergilerin kaldırılması için yoğun baskı uyguluyor. Ancak hükümet yerli üreticinin korunması amacıyla bu vergileri kaldırmamakta direniyor.
Muzdaki asıl sorun üretimden tüketime kadar geçen aşamalarda yaşanan eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Muzun seradan kesilmesi, sarartma ve paketleme tesisine nakliyesi, kasalara paketleme, depolama ve gaz odalarında bekletme… Ardından büyük kentlere taşınması, marketlere ve pazarlara ulaşma aşaması gibi adımların gözen geçirilmesi gerekiyor. Bütün meyve ve sebzelerde olduğu gibi yerli muzun raf ömrünün uzatılması, maliyetlerin azaltılması lazım. Ülkemiz şartlarında bu ve benzeri konularda sorunlar çözülürse muzdan herkes mutlu olur.
Bu haber 1373 defa okunmuştur.