2023 seçimlerine giderken yazı dizimizin bundan önceki bölümlerinde, çok partili seçim sisteminin uygulanmaya başladığı 1946 seçimlerinden başladık, 1957 seçim sonuçlarına kadar gelmiştik. Bilindiği gibi 1957 seçimleri halkın Demokrat Parti iktidarı ve uygulamalarından şikâyetçi olduğu bir ortamda yapılmış ve iktidarın gücü karşısında sonuç değişmemişti. 1957 seçimlerinin bir başka özelliği de muhalefet partilerinin günümüzde olduğu gibi ittifak yapmaları çabaları olmuş. Bundan kazançlı çıkan muhalefet ittifakın büyük partisi CHP olmuş, fakat alınan sonuç iktidar olmaya yetmemişti. Bu noktada bir tespit daha yapalım; 2018 seçimlerinde de ittifak yapılanması daha çok büyük partilerin işine yaramıştı. Önümüzdeki seçimlerde de yine ittifaklar kuruluyor ve aritmetik daha çok büyük partilerin işine yarıyor.
Geçelim.
1957 seçimlerinden sonra artan muhalefet ve askerin durma el koyması sonucu 27 Mayıs 1960 askeri darbesi gerçekleşiyor. Meclis fesh ediliyor, Anayasa rafa kalkıyor. Ülkeyi bir süre Milli Birlik Komitesi yönetiyor. İktidar partisi kapatılıyor. Demokrat Partinin önde gelen isimlerinden Menderes, Zorlu ve Polatkan idam ediliyor. Yeni bir anayasa hazırlanıp halk oymasına sunuluyor. Anayasa gereği 1961 seçimine gidiliyor. Menderes’in idam edilmesinden 32 gün sonra 15 Ekim 1961’de yapılan seçimde CHP %36,74, AP % 34,80, CKMP %13,95, YTP %13,72 oy almış, milletvekili sayıları da CHP 173, AP 158, CKMP 54, YTP 65’dir. Ortaya çıkan sonuç, CHP karşısında anayasayı bile değiştirecek bir gücü ifade etmektedir. Bu kargaşa içinde İnönü başbakanlığında, CHP ile Ragıp Gümüşpala başkanlığındaki AP koalisyon hükümeti kurarlar. Demokrasi tarihimizde CHP ile Adalet Partisi gibi iki zıt partinin ilk koalisyon denemesi olur.
1965 seçimlerine kadar bu durum devam eder. Aradan geçen zaman içinde AP genel başkanlığına Süleyman Demirel gelmiş, YTP erimiş ve dağılmıştır. 1965 seçiminde AP %52,9 ile 240 milletvekili çıkarmış, CHP %28,7 ile 78 milletvekili almış, Millet Partisi %6,3 ile 31 vekil, YTP, %3,7 ile 19 vekil, TİP %3 ile 14 vekil, CKMP %2,2 ile 11 vekil, Bağımsız 1 vekil olarak sonuçlanmış. Bu dönemde dikkat çeken bir durum CHP’nin kendisini ortanın solunda konumlandırması ve TİP’e gidecek oyları koruma çalışmasıdır.
Devam edelim.
1969 seçimlerinde Ap %46,6 oy almış 256 vekil çıkarmış, CHP %27,4 ile 143 vekil çıkarmış, Güven Partisi %6,6 15 vekil, Bağımsızlar 13 vekil, MP %3,2 ile 6 vekil, MHP %3 ile 1 vekil, TİP %,2,7 ile 2 vekil, YTP %2,2 ile 6 vekil ve diğerleri 8 vekil çıkarmış, iktidar seçimden güçlenerek çıkmış. 1970, 1971 ve 1972 politik olarak çalkantılı dönemlerdir.
Ve 1973 seçimlerine geliyoruz. 1972’de CHP’de Ecevit dönemi başlar. İnönü politikayı bırakır. 1973 seçim sonucuna baktığımızda, CHP %33,3 ile 185 vekil alıyor, AP %29,8 ile 149 vekil çıkarıyor, Demokratik Parti % 11,9 ile 45 vekil, MSP %11,8 ile 48 vekil, CGP %5,3 ile 13 vekil, MHP %3,4 ile 3 vekil, Bağımsızlar 6 vekil, TBP % 1,1 ile 1 vekil çıkarıyor. TBMM’de hiçbir parti çoğunluğu alamaz ve yine koalisyon hükümetleri dönemi başlar.
Ecevit başbakanlığında Erbakan Başbakan yardımcılığında 24 Ocak 1974 tarihinde CHP-MSP koalisyon hükümeti kurulur. Bu dönemin en önemli gelişmesi Kıbrıs Barış Harekâtıdır ve ekonomik kriz, hayat pahalılığıdır. 17 Kasım 1974 tarihinde koalisyonda derin görüş ayrılıkları nedeniyle hükümet dağılır. Bundan sonra AP-MSP-CGP-MHP Milliyetçi Cephe Koalisyonu kurulur. Ortam oldukça gergin, çatışmalar iyice yoğunlaşmış, halk sağ-sol şeklinde kamplara bölünmüştür.
Yerimiz yine kalmadı. 1977 seçimleri ile devam edeceğiz.
Sağlık, esenlik ve mutlulukta kalın.
Görüşmek üzere.
Bu haber 302 defa okunmuştur.