gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 14  
»Bugün 411  
»Toplam 15045852  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.117.152.251
» Bu sitemizi ziyaretiniz

Şimdi zeytin zamanı…

Hüseyin SİNASİ

12 Ekim 2019, 23:18

Hüseyin SİNASİ

 

                           

Ekim ayındayız.

 Eylül, Ekim ve Kasım ayları sonbahardır. Güzdür. Güz, ülkemizin dağında taşında, ovasında hasat zamanı, bağ bozumu, kışa hazırlıktır.  

Güz mevsimi zeytin zamanıdır. Ülkemizin pek çok yerinde binlerce yıldan beri üretimi yapılan zeytinin, dalından toplanması, işlenmesi ve sofralarda yerini almasıdır.

Zeytin berekettir. Zenginlik, uygarlık ve barıştır. Evet, zeytin, güvercin gibi sevginin, saygının ve barışın simgesidir. Zeytin dertlerin ilacı, şifası, doğanın zenginliği ve süsüdür.  

Evet, şimdi tam da zeytin zamanıdır.

Ülkemizin Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde bazı bölümlerinde binlerce yıldan beri zeytin üretilmekte ve ticareti yapılmaktadır. Zeytin üretim ve ticaretinin geliştiği yerler, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişmiş, uygarlık merkezleridir.

Anamur, Bozyazı ve Aydıncık çevresinde geçmiş dönemlerden kalan tarihi ören yerlerinde yapılan gezi ve araştırmalar,  zeytinciliğin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.   

Denizden hemen sonra başlayan tepelik ve makilik alanlarda, delice adı verilen yabani zeytin ağaçları yetişir. Delice fidanları oldukları yerde veya sökülerek bağ ve bahçelere, tarlalara ekilmekte, aşılanarak ıslah edilerek meyve vermesi sağlanmaktadır. Ayrıca pek çok yerde, özel olarak zeytin fidanı üretilmekte ve satışa sunulmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları her sene yüz binlerce zeytin fidanın dağıtımını yaparak, özel koruma tedbirleri alarak, zeytinciliğin gelişmesi desteklenmektedir.

Ülkemizin bir çok yerinde bu teşvikler ve desteklerle, milyonlarca zeytin fidanı toprakla buluşmuş, büyümüş meyve vermeye başlamıştır. Bir zeytin fidanı dikildikten üç-beş sene sonra meyve vermeye başladığı düşünülürse, ülkemizin sofralık veya yağlık zeytin üretimi konusunda ne kadar yol aldığı kolayca anlaşılabilir.

Her evin önünde, bahçelerde, tarlasının bir tarafında bir veya birkaç tane zeytin ağacı bulunabiliyor. Geçtiğimiz senelerde sadece Anamur çevresine kısa bir süre içinde 30-40 bin zeytin fidanı dikildiği iddia edilmişti. Bir o kadar da Bozyazı’da zeytin dikildiği göz önünde bulundurulacak olursa 80-100 bin civarında bir zeytin ağacı söz konusudur. Bu rakama daha önceden ekilmiş, elli yaşında, hatta yüz yaşındaki zeytin ağaçları da eklenecek gerekiyor. Ama bu zeytin ağacının   ilacı,  gübresi ve bakımının yeterli olmadığı ortaya çıkıyor. Çoğu zaman zeytin ağacı kendi halinedir. Ne budama yapılır, ne dibi çapalanır, gübrelenir, ne zamanında ilacı ve diğer koruyucuları verilir. Zamanında sulanmaz, zeytine zarar veren sineklerle mücadele edilmez. Zeytinin dalından toplanması bile ağaca eziyettir. Bütün bu olumsuzluklar, altın gibi değerli bir üründen yeterince faydalanamadığımız sonucuna ulaştırır bizi.

Birçok ülkede zeytin özel kanunlarla korunur. Zeytin yetiştiriciliği kamu kurum ve kuruluşlarınca desteklenir. Her sene zeytin üretim ve ticaretinden önemli kazançlar elde ederler. Ama ülkemizde çoğu alanda olduğu gibi zeytin konusunda yapılması gereken şeyler ihmal ediliyor. Bu konuda bir şeyler yapmaya çalışanlar da engelleniyor. 

Ülkemizin pek çok yerinde zeytin üretiliyor dedik. Bazı bölgelerde geniş arazilerde zeytincilik yapanlar, gerekli olan ne varsa yapıyor ve karşılığını alabiliyorlar. Ancak küçük arazilerde veya bağ ve bahçelerde, tarla kenarlarında bulunan zeytin ağaçlarının sayısını da yabana atmamak gerekiyor. Mesela Anamur’da bulunan zeytin ağaçlarının büyük bir bölümü üç beş ağaçtan meydana gelen öbeklerdir. Bunların gerekli bakımlarının zamanında yapılığı söylenemez. Bu konuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, Tarım Kredi Kooperatifinin, Ziraat Odası Başkanlığının, Üretici birliklerinin, kooperatiflerin ve yerel yönetimlerin bir şeyler yapması gerekiyor.

Örneğin bu kurumlardan biri veya bir kaçı, zeytin ve diğer meyve ağaçlarının bakımını, gübreleme ve ilaçlamasını yapacak ekipler kurup bakımını yapabilir. Yapılacak bu işler için ağaç başına belli bir ücret alınabilir. Bir taraftan ağaçlar, daha fazla ürün vereceğinden kazanılır, hem de gereksiz, gübre ve ilaç kullanımı önlenerek kazanılır. İşsizliğin önlenmesine katkısı olur.

 Bizden söylemesi…           

 

Bu haber 938 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
2024 yerel seçim değerlendirme-225 Nisan 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur