gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 13  
»Bugün 518  
»Toplam 14974712  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 54.235.6.60
» Bu sitemizi ziyaretiniz

KADINLAR ve GÜNLERİ

Mustafa YILDIZ

07 Mart 2018, 20:44

Mustafa YILDIZ

                         KADINLAR VE GÜNLERİ
 
 
          8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 000 dokuma işçisinin başlattıkları grevde yangın çıkması sonucu çoğu kadın 129 kişi hayatını kaybetti.

 

26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonele bağlı kadınlar toplantısında (uluslararası sosyalilist kadınlar konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clora Zetkin, 8 Mart 1857 tarihinde ABD'de tekstil fabrikası yangınında ölen kadınların anısına 8 Martın Dünya Kadınlar günü olarak anılması önerisini getirdi, önerisi kabul edildi.

 

Birleşmiş Milletler 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Martın Dünya kadınlar Günü olarak anılmasını kabul etti.

 

Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlandı. 1984 yılından itibaren aralıksız olarak çeşitli kadın dernekleri tarafından bu kutlamalar devam etmektedir.

 

Kadınlara uygulanan şiddetin istatistiki bilgileri 2007 yılı itibariyle dünya geneli verileri şöyledir.

 

+Kadına karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.

 

+Tahminlere göre 113 ile 200 milyon kadın demoğrafik olarak 'KAYIP' (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi yardım alamamışlardır.

 

+Fuhşa zorlanan ve bunu için satılan kadınların sayısı yılda 700 000 ile 4000 000 arasındadır. Cinsel kölelikten elde edilen kazançlar yılda tahmini on iki milyar dolardır.

 

+Küresel olarak15 ile 45 yaş arası kadınlar kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.

 

+En az 3 kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış yada hayatı boyunca başka şekillerde suistimal edilmiştir. (Tecavüz, kötü davranış) Genellikle suistimal eden kişi aileden biri veya kadının tanıdığı bir kimsedir.

 

+Dinsel kültürel nedenlerle yılda 2 000 000 kız çocuğunun genital organlarına zarar verilmektedir.

 

+Sistematik tecavüz, yeryüzündeki çatışma ve terör olaylarında silah olarak kullanılmaktadır. Irak'ta değişik sayılardan bahsedilmekle beraber 2003- 2010 yılları arasında en az 30 000 kadının tecavüze uğradığı ve Iraklı kızların fuhuş sektörünün oyuncağı haline getirildiği acı bir gerçektir.

 

+Araştırmalar kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarında hıv virüsü bulaşma riskinin daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Şimdi kısaca milletler topluluğunun tarihindeki kadın rollerine kısaca bakalım. Türklerde kadın erkek eşitliği açısından Dede Korkut Hikâyeleri önemli ipuçları vermektedir. Bu metinlerde kadın erkeğin sahip olduğu tüm haklara sahip görülmektedir. Ayrıca ailenin yapısının sağlam olması açısından yapılan dört kadın tiplemesinden daha çok iyi kadın tiplemesine yer verilmektedir. Göktürklerde kadının yüksek bir içtimai mevkiye sahip olduğu görülmektedir. Ev işleri kadınlara ait olmakla beraber mal varlığının muhafazası sadece kadınlara ait vazifeler arasındadır.

 

Kitabelerde kağanların annelerine 'İL BİLGE HATUN'  unvanının tevcih edildiğini görmekteyiz. Uygurlarda da diğer Türklerde olduğu gibi kadınlara büyük önem verilmiştir. Arslan Han Çin Büyük elçisini kabul ettiği zaman 'Katun'ların iştirak etmesi iyi bir örnektir.

 

Uygurlarda kocanın fena muamelesi, zina yapması, cinsi iktidarsızlık boşanma sebepleriydi. Kocasının karısını boşaması açısından belli şartlar yoktu.

 

Moğollarda savaşan bir milletin yaşama şartlarına uygun olarak evin her türlü işleri hanıma aitti. İktisadi hayatın içinde bulunan kadın ikinci sınıf vatandaş değildi.

 

Hamurabi kanunlarında kadın kocasından nefret edip ondan ayrılmak isterse incelenir; Kadın evini ve iffetini koruyorsa, evine düşkünse, kocası kabahatli ise o kadın 'cehizini alıp babasının evine gidebilir'. Kadınlara uygulanan şiddet çeşitli cezalara çarptırılmıştır.

 

Assur kanunlarında ise kadınlara uygulanan belirli şiddetler cezalandırılmıştır.

 

Hititler'de kadınlar kralların yanında, devlet işlerinde de protokolde mühim yer işgal etmişlerdir.

 

Mısırlılarla yapılan meşhur 1278 antlaşmasında kralın yanında kraliçenin de mührü basılmıştır.

 

Selçuklularda Nizamü'l-Mülk, daha sonra Melikşah zamanında devlet işlerinde kadınların müdahil olmaları engellenmeye çalışılmıştır.

 

Kaşkarlı Mahmut'un eserinde boşanmaların kadınların isteğine, çeşitli usullere bağlı olarak yapıldığı anlatılıyor. İslâm’da ise aşağıda vereceğimiz ayet meallerinde aile hukukunun korunması, insanların birbirine saygılı, hak ve hukuku gözeten, iffetli bir yaşama biçimini tavsiye etmiştir.

 

*Karı kocanın arasının açılmasından endişelenirseniz, erkeğin ailesinden bir hakem gönderin ve kadının ailesinden bir hakem gönderin, bunlar düzeltmek isterlerse Allah onların aralarını buldurur! Doğrusu Allah her şeyi bilen ve haberdar olandır.(1)

 

*Eğer kadın, kocasının serkeşliğinden veya aldırışsızlığından endişe ederse aralarında anlaşmaya çalışmalarında bir engel yoktur. Anlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler kıskançlığa meyyaldir. Eğer iyi davranır ve haksızlıktan sakınırsanız bilinki Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır. (2)

 

*Adil davranmaya ne kadar uğraşırsanız kadınlar arasında eşitlik yapamayacaksınız, bari bir tarafa meyletmeyiniz ki diğerini askıdaymış gibi bırakmış olmayasınız. Bilin ki Allah bağışlar ve merhamet eder. (3)

 

*Ey Muhammet! Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, Mahrem yerlerini korusunlar, bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. (4)

 

*Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar.(5)

 

*İnanan erkek ve kadınları yapmadıkları bir şeyden ötürü inciltenler şüphesiz iftira etmiş ve apaçık bir günah işlemiş olurlar. (6)

 

 *Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi kadınlarında erkekler üzerinde bulunan hakları vardır. (7)

 

Kadın ve erkeğe yapacakları haksızlık ve hayâsızlıktan dolayı Allah 'tan(CC) korkmaları gerektiği emredilmiştir. Allah'ı (cc), Allah olarak tanıyan, Allah'a (cc) sığınan, tek ilah olarak kabul edenler için bunlar birer emirdir. Allah'tan (cc) korkanlar kadına şiddet gösterebilir mi? Zalim olabilir mi? Haksızlık yapar mı? İslâm’ı yaşama biçimi olarak benimseyen insanlar için sabır, mutluluk ve esenlik vardır.

 

Yunan mitolojisindeki pandoranın çömleği eski ve orta çağlarda Avrupa'da kadınların kötülüklerin sebebi olarak görülmesini sağlamıştır.

 

Orta çağ Avrupa'sında kadınlar Hıristiyanlık inancı gereği manastır yaşamında Tanrı'ya gönüllü hizmetkârlar olarak sunulmuştur. Ayrıca yine Avrupa toplumunda kadınları bir takım bitkilerden ilaçlar hazırlayarak sağıltmacı (insanları sağlığa kavuşturanlar) olarak görüyoruz. Kadınların bu işi sihir yada büyü ile yaptığını düşünerek onlara (CADI) misyonu yüklenmiştir. Halen Avrupa ülkelerinde cadılar bayramı kutlamalarında insanlar sevimsiz, korkunç kadınlar kılığındadır.

 

Bir kıyaslama yapalım istiyorum.

 

Kadına boşanma hakkı bile vermeyen, kötülüklerin simgesi olarak gören, cadı olarak niteleyen bir anlayışla, Türk TÜREYİŞ destanında kadın, kutlu ışıkla hayat ağacından çıkarak Oğuz'a hayat veren bir peri olması herhalde kıyaslanamayacak kadar açık farklılık arzeder.

 

Dede Korkut hikâyelerinde Banu Çiçek'in eşini seçmek için güreş tutması erkek kadın ilişkisi açısından eşitlik anlayışının en güzel örneğini vermektedir.

 

Batı mitolojisinde 'KÖTÜLÜKLERİN ANASI, BABA VATAN'  anlayışının gelişmesine karşı Türkler ana fikir, ana kara, ana dil, ana vatan, hatun, devlet ana gibi sayamayacağımız kadının saygınlığını öne çıkaran terimler kullanmışlardır.

 

Türkiye'de kadınlar gününün 21.yy kutlanıyor olmasını yadırgamıyorum. İsterseniz istatistiklere bakınız kadına uygulanan şiddet ve kadın hakları geride kalan yüz yıllara, hatta çağlara göre daha alt seviyededir. Kadınların elde etmek istedikleri hakların tesbitini bile tam yaptıklarına inanmıyorum.

 

Bir çağrım var kadınlar günü kutlayanlara; Kadın hakları, kadın günleri bir günlük olmamalı, eğer kadınlar hür, eşit ve güvende olmak istiyorlarsa, Oğuz'a hayat veren ışık, evlenmek için erkekle güreş tutan Bamsı Beyrek, hatta. Hattusilis'in kraliçesi Puda-Hepa olarak krallara mektuplar gönderin.

 

Siz Dünya kadınlar günü dolayısıyla kendilerine özgürlük arayan orta çağ Avrupa kadını olamazsınız.

 

Siz hakları ezelden verilmiş şerefli Türk kadınısınız.

 

Allah inanan kadınlara, kadınlıktan önce insanlığı, insanlıkla berber güzellikleri verdi. Dünya üzerinde İslâm adına kadına zulmeden örnekleri elbette görürsünüz. Ancak bu örnekleri İslâm olarak yaşayan Türk toplumunda göremezsiniz.

 

Her yaptığımızı Allah(cc) bilip gözetmektedir. Batılı gibi düşünüp, yaşama azminde olanlar, doğulu gibi kabul görmezler. Türk'çe kalın.

 

Mustafa YILDIZ

mustafayildiz1954@hotmail.com

__________________________________________

          1-Nisa suresi 35. ayet 2-Nisa suresi 128. ayet 3-Nisa suresi 129. ayet 4-Nur suresi 30. ayet 5-Nur suresi 31. ayet. 6-Ahzab suresi 58. ayet 7-Bakara suresi 128. ayet. Kaynakça:1 vikipedi özgür ansiklopedi 2 Kur'an'ı Kerim 3 Bilge Kadın Merkezi yayınları, Av. ALEV SEZEN

Bu haber 54609 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Aday listeleri tamam. buruyun sahaya...10 Mart 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur