gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 18  
»Bugün 529  
»Toplam 15555118  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.224.73.150
» Bu sitemizi ziyaretiniz

MHP'NİN GENEL KURULU

Mustafa YILDIZ

27 Ekim 2012, 22:40

Mustafa YILDIZ

 

 

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin çok dürüst, samimi, iyi yetişmiş ülkücü olduğundan hiç kimsenin şüphe etmeyeceği bir insandır. Ömrünü ülkücü camiaya adamış, lider olarak kendisine saygı duymamak saygısızlıktan daha ziyada insanın kendisine hakaret olur.

 

Ancak 1997 yılından bu yana MHP’nin Genel Başkanıdır. 1999 yılında yapılan genel seçimlerden ikinci parti olarak çıkmış MHP Sayın Devlet Bahçeli’nin tercihleri sayesinde bir sonraki seçimde ÜLKÜCÜLERİN bile cezalandırdığı siyasi hareket barajın altında kalmıştır.

 

2007 seçimlerinde %14.29 oya karşılık 71 milletvekili çıkaran MHP, 2011 seçimlerinde %1.28 lik oy kaybı ile 53 milletvekilliği kazanmıştır. Yani 18 milletvekili sandalyesini TBMM’sinde kaybetmiştir. Oysa 2011 seçimlerinde MHP mecliste mutlaka olmalıdır gerekliliğinin mecburiyet oylarıyla ancak barajı aşabilmiştir.

 

Milliyetçi Hareket’in küskünler ordusunun sesi her seçimde belkide partimizden daha çok çıkar olmuştur.

 

Adı Milliyetçi HAREKET ama kendisi sessiz, hareketsiz ve durgun bir parti olmuştur. Öyleki basın toplantısı, televizyon kanallarında konuşmak zahmetli olduğu için demeçlerimizi yazılı olarak gönderiyoruz. Televizyoncularımız Sayın Genel Başkanımızı karşılarında görünce sitem bile ediyorlar. Biz de Allah Allah bu MHP’yi basın neden vermez ki diyoruz.

 

1999-2002 yıllarındaki iktidarımız döneminde DSP ile ilişkilerimizin, ekonomik bunalımın, partililere sahip çıkmamanın, toplumun sesine kulak vermemenin insanlardaki meydana getirdiği infial yeni arayışları ve bu günkü AKP’yi doğurmuştur.

 

Apo’nun idamının ertelenmesi ile ilgili üç lider arasında yapılan protokol idamın mühebete dönüşmesi algısının yanlış olduğunu bile bu millete anlatamamışız. Seçim meydanında attığımız ipi kendi boynumuza dolamışlar, başarısızlığımızın nedeni olarak bize geri dönmüştür.

 

Referandum sırasında Apo ile Devlet Bahçeli’nin resmi aynı düşüncenin insanları olarak gösterilmiş, yani Sayın Devlet Bey Apo ile birlikte hareket ediyor propagandası yapabilecek kadar cüretkâr olmuşlar, biz bunun bile yanlışlığını anlatma mecalini kendimizde bulamamışız. Oysa Barzani ve Apo ile kimin kanka olduğunu sağır sultan bile biliyor. Yüzsüz ve arsızlarla mücadele bıkkınlık ve inanç eksikliği ile değil bilhassa başaracağımıza tam bir imanla, dört elle davamıza sarılmamızı gerektirmektedir. Bizi buna mecbur kılmaktadır.

 

En son Haliç’in temizlenme projesinde konuşan Sayın Erdoğan “Ey Kılıçdaroğlu, Ey Bahçeli Size BÜYÜK ŞEHİR NE DİYE sorsalar tarif edemezsiniz” şeklinde kabullenilemeyecek kadar ağır ithamlarla sanki dalga geçmiş, bu yazıyı yazdığım zamana kadar bu konu ile ilgili herhangi bir açıklama da gelmemiştir.

 

Buraya kadar sıraladığım, sıralayamadığım daha birçok görünür sebep MHP’nin yerinde saymasına, hatta gerilemesine sebeptir.

 

İsteyen bu fikre katılır isteyen katılmaz. Bunlar benim şahsi kanaatlerimdir. Önümüzdeki genel kurul MHP’nin önünde bir fırsattır diye düşünüyorum.

 

Bu kurultayın delegelerinin şunları çok iyi tahlil etmeleri gerekmektedir:

 

Mevcut durumla yola devam edelim. Partide kıyıda köşede bir yer bulalım kendimize, yeter.

 

MHP’nin mutlaka bir değişime, gelişime ihtiyacı var. MHP tabanı Türkiye’de %13-%15’lerinen ölçülemez. Öyleyse derleyip toparlayacak biriyle partimizi layık olduğu konuma getirelim.

 

Memleketin dış politikası iflas ettiği gibi, içerde nerdeyse bölünmenin eşiğine gelindi. Bu bunalım ve kaostan ülkeyi ancak ÜLKÜCÜ HAREKET’in iktidarı kurtaracaktır. Bu kongre MHP’yi iktidara taşıma azminde olan insanların iş başına geldiği kurultay olabilir.

 

En önemli gördüğüm sebep ise; Ülkücü olduğunu söyleyen insanların cazibe merkezi olan MHP’nin inşa edileceği kadroların iş başına geleceği bir kurultay olmasını istemekte, ummaktayım.

 

İnanmak zaferin yarısını kazanmaktır. İnanmadan zafer kazanılır mı? Bu kongre MHP’nin tek başına iktidar olacağına inananların yönetime geleceği bir kongre olur inşaallah diyorum.

 

Şimdi genel kurul delegelerine sesleniyorum: Eğer MHP ve ülkücü hareketin hayrına olacağına inanmadığınız, MHP’yi bu statik durumdan kurtaracağına inanmadığınız bir kadroya herhangi bir sebeple oy verirseniz:

 

1. Bu ülkenin geleceğinin vebalini alırsınız.

 

2. Bu uğurda şehit olan ülküdaşlarınızın vebalini alırsınız.

 

3. Vatan için şehit düşen, gazi olan, pkk ile her gün karşı karşıya canı pahasına mücadele eden vatan evlatlarının vebalini alırsınız.

 

4. Her seçim sonunda hayal kırıklığı yaşayan kardeşlerinizin vebalini alırsınız.

 

Kısaca taşıdığınız sorumluluğun değerini biliniz.

 

Oy verirken davayı bir adım daha ileri götürecek olan insanlara oy veriniz. Bu genel kurul sadece MHP’nin genel kurulu değildir. Bu genel kurul Türk milletinin geleceğini belirleyecek genel kurul olacaktır. Bu genel kurulu çok önemli görüyor, delege olan kardeşlerimin milletin geleceği ile ilgili karar vereceklerini düşünerek oy vermelerini diliyorum.

 

Saygılarımla…

 

Mustafa YILDIZ

Bu haber 3078 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Geçmişini bilmeyen, geleceği anlayamaz....03 Aral?k 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur