gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 8  
»Bugün 1136  
»Toplam 15035206  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.191.195.110
» Bu sitemizi ziyaretiniz

ALGI YÖNETİMİ

Mustafa YILDIZ

02 Mart 2013, 10:32

Mustafa YILDIZ

           ALGI YÖNETİMİ

Toplumsal psikoloji ve kitlesel bilinçaltı, bireysel psikoloji gibi düşünülerek yönlendirilebilmektedir. Kişileri inançları, değerleri, yaşama biçimleri, kültür seviyeleri göz önünde bulundurarak istediğimiz yere yönlendirebiliyorsak, toplumları da aynı şekilde yönlendirebileceğimizi düşünmeliyiz. Kişilerin olduğu gibi toplumların da bilinçaltı mevcuttur. Bilinçaltını ele geçirerek toplumları da yönlendirebiliriz.

Ulusları 3 şekilde yönlendirebiliriz.

Ø  Maddi olarak sayın alma.

Ø  Güç kullanarak.

Ø  Psikolojik yönlendirme.

Tarih boyunca ilk iki şık oldukça sık denenmiş ve başarı oranı oldukça düşük olmuştur. İnsanlar bu iki tip yönlendirmeyi açıkça bilir olmuşlar ve dirençlerini bu iki yönlendirmeye karşı devamlı tedbirli tutmuşlardır. Bu bakımdan insanları satın alma ve zor kullanarak davranışlarını değiştirme şeklinde toplumu yönlendirme daha zor ve pahalı yöntemler olarak kullanılmıştır. Bu iki yöntemi uygulayan ülkeler açısından nefrete dönüşen süreçler olduğundan terk edilmişlerdir.

21. yy.ın toplumları köleleştirme metodu algıları yönetme, değiştirme olarak belirlenmiştir. Algı yönetimi ilk olarak ABD’de Pentagon tarafından uygulamaya konulmuş. ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan algı yönetimi tanımını şöyle özetleyebiliriz: Algı değişikliği yöntemi, yabancıların her seviyedeki istihbarat birimleri, liderleri, bu ülkelerdeki halk kitleleri, kendi hedefleri doğrultusunda tavır almaları ve resmi adım atmalarını sağlamak amacıyla bilgi akışını ve somut belgeleri yönlendirecek veya reddedecek, kitlelerin hislerini, güdülemelerini. Düşünce sistemlerini etki altına almak amacıyla yapılan çalışmaların tümüdür. Başka bir deyişle hedef ülkenin görüşlerini etkilemek ve yönlendirmek için yapılan eylemlerin bütünüdür.

Algıyı yönetmek, iletişimi yönetmektir.

Mantık ikna eder, duyular motive eder.

Algıyı yönetme ve kontrol etme inandırma, ikna etmedir.

Bir toplumun algılarını yönetmek istiyorsanız

§  Hedef kitlenin kültürü, değerleri, tutumları göz önünde bulundurulmalıdır.

§  Mesajınız net ve anlaşılır olmalı.

§  Araştırma yapılmalı, kuvvetli ve zayıf tarafları tespit edilmeli.

§  Doğruları söylüyor olmalısınız.

§  Tekrar etmelisiniz.

§  Farklı olmalısınız.

§  Görselliği ön plana çıkarmalısınız.

§  Duyulara ve bilinç altına seslenmelisiniz.

Biz algıları yönetme metotlarından bahsetmeden günümüzde Türk Milletinin algısının nasıl yönetildiğinin üzerinde duracağız. Türkiye son 10 yılını büyük değişim ve algısının yönlendirilişiyle geçirmiştir.

İnsanların vatan ve millet sevgileri yok edilerek daha global, değişen dünya düzeni, yeni dünya düzenine uygun düşünmeleri empoze edilmekte, bu yaşama biçimine ayak uydurmaları istenmektedir. Milli ve manevi değerleri deformasyona uğratılmaktadır. Kapitalist devletler yönetecekleri ülkelerde önce milli ve manevi değerleri yok ediyor, milletlerin birlik ve beraberliğini bozarak ikilik ya da çokluklar yaratarak çatlaklar oluşturmaktadırlar. Bu çatlaklardan içeri sızarak güç kullanmadan ülkeleri yeniden dizayn ediyorlar.

Bu konuya yakın tarihimizdeki Irak’ın işgal edilişi çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Irak’ta nükleer silah üretiliyor, ırak tehdit oluşturuyor yaygarasına dünya milletleri ikna edildi. Kürt, Arap, sünni, alevi, Türkmen olarak bölündü. Bu parçalardan yönettikleriyle güç kullanılmadan karşı konulmadan bir ülke işgal edilerek kan emicilere teslim edildi.

Arap baharı furyasıyla halklarına özgürlük vaat edilen Arap ülkelerinin zalim diktatörleri parçalanan isyancılarına sağlanan dış destekle devirttirildi. Yerlerine firavunlar getirilmiştir.

Eli kanlı diktatörlerin bulunduğu zengin dış güçlerin oyuncağı ülkelere dokunulmadığı gibi devrilen liderlerin devrilmesi için maddi destekte yine bu ülkelerin diktatörleri tarafından temin edilmiştir.

Sosyal medyada tartışılan milliyetçilik konusu da algı yönetiminin bir parçasıdır. Bu kelimenin sözlükte ne anlama geldiğini kaç kişinin bildiğini veya bu tartışmalar olurken kaç kişinin sözlük anlamına baktığı ayrıca merak konusudur.

Türk Dil Kurumu sözlüğünden bu kelimelerin anlamlarını aynen aktarıyorum.

“Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, nasyonalizm. Milliyetçilik, sadece bir ideoloji değil, bir yaşayış ve duyuş tarzıdır”

Bunu yanında İslam’ın reddettiği, ayaklar altına aldığı, Peygamber Efendimiz (SAS)in veda hutbesinde hakir gördüğü, ayakları altına aldığı ırkçılık ise kafatasçılıktır. Sözlükteki tarifine bakalım.

“İnsanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti, rasizm.”

Türk tarihinde kazanılan bütün zaferlerin ardında milli duyguların olduğunu biliyorum ve öyle inanıyorum. Türk milleti için vatan ve millet kavramları anlamsız ve ayaklar altında olsaydı Çanakkale zaferi kazanılamazdı, milli ve manevi değerleri, moralleri  olmasaydı 7 düvele karşı kurtuluş savaşı kazanılamazdı.

Adı Türk olan milletin, Türk milliyetçiliği fikrinin yok edilmeye çalışılması fikri, bu milletin algılarının yönetiminin, algı değişiminin açık bir örneğidir.

“Eli Kanlı katille devletin pazarlık etmesi” eylemi ile “analar ağlamasın” söylemi arasında milletimizin tercihini belirlemesini istemek tamamen algı yönetimi oluşturma yoludur.

Eğer söyleyenin inandırıcılığı katille pazarlık etme eyleminin vatan hainliği inancını doğuracak etkiyi yapıyorsa, analar ağlamasın havada kalan bir sözden ibaret olmalıydı, bu sözün büyük tepkilere neden olması gerekmez miydi?

Oysa toplumsal tepki bu ülkede 30 000 insanı katili ile yapılan pazarlığa suskunluktan öteye olmamıştır.

Bu kadar sessiz ve tepkisiz bir toplumun milli düşünce ve duruşunu ayaklar altında çiğnenmesi müstahaktır.

Algıyı yönetme ve yönlendirmenin bu kadar açık örneğini tarih başka bir yerde yazmayacaktır.

Mustafa YILDIZ

Yazarın konu ile bağlantılı bir başka yazısı:

            http://www.gazeteanamur.com/yazar.asp?yaziID=209

 

Bu haber 3868 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur