Halkoylamasında ortalık kızışıyor…
16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak halkoylaması için geri sayım devam ediyor. Halkoylamasında zaman kısaldıkça, sinirler geriliyor, söylemler sertleşiyor. Bunlar kesinlikle doğru değil.
Şurası bir gerçektir ki, önümüzdeki seçimler, referandumlar biter, aynı mahallede, sokakta, işyerinde eskiden olduğu gibi yaşamaya, sorunlarımızla cebelleşmeye, zor günlerde karınca kaderince yardımlaşmaya devam edeceğiz. Onun için, üç günlük politik tercihler için, hele binbir surat politikacılar için birbirimizi kırmaya, yıkmaya, üzmeye, eleştirmeye hiç gerek yok.
Halkoylaması nedir, kısaca bilgi verelim: Halkoylaması veya referandum, anayasa değişiklikleri ve yasaların kabul edilip edilmediği veya önemli devlet meselelerinde halkın yapılacak değişikliklere karşı iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamalardır.
Başbakan Binali Yıldırım geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasında evet demenin insan fıtratına uygun oluğunu söylemişti. Psikolojik olarak insanların önüne evet veya hayır şeklinde iki seçenek sunarsanız, evet seçeneğinin tercih edilme oranı yüksek çıkar. Ancak oy kullanacak kişinin bilinç düzeyi yükseldikçe evet veya hayır tercihi bilinçli hale gelir, etkilenme oranı düşer.
Ülkemizde, halkoylaması denildiği zaman, ilk akla gelen 9 Temmuz 1961’e yapılan anayasa halkoylamasıdır. Hazırlanan Anayasanın yürürlüğe girmesi için düzenlenen bu halkoylamasında %61,7 evet, %38,3 hayır çıkmıştı. Bir başka ilginç halkoylaması da 1982 anayasası için yapılan oylamadır. 7 Kasım 1982’deki halk oylaması ile 1982 Anayasası, yüzde 8.63 'hayır' oyuna karşılık, yüzde 91.37 'evet' oyuyla kabul edilmişti.
Biliyorsunuz bundan önce 12 Eylül 2010 bir halkoylaması daha yapılmış, ülke genelinde %58 Evet, %42 Hayır çıkmıştı. Sonuçlar belli olduktan sonra yazdığımız bir yazıda Anamur ve Mersin’de çıkan sonuçları aktarmıştık. Sıkılmazsanız bir alıntı yapalım.
“Şimdi, referandumun yerel ayağında ortaya çıkan manzaraya da kısaca göz atmakta fayda var. Basından öğrendiğimize göre Anamur’da 45,871 kişi oy kullanması gerekirken, 39,207 kişinin oyu geçerli sayılmış, bunun 25,455’i “hayır” ile %65, 13,752’si “evet” ile %35 şeklinde bir tablo ortaya çıkmıştır.
Bizim de oy kullandığımız Fatih İlkokulundaki 1039 no.lu sandıkta 361 seçmenden 306’sı oy kullanmış, 3 geçersiz, 226 hayır, 77 evet çıkmış. 58 kişi de oy kullanmamış. Bu duruma göre katılım %84 geçerli oylara göre %75 hayır, %25 evet şeklinde bir durum söz konusudur.
Mersin genelinde ortaya çıkan manzara da şu şeklidedir: Toplam seçmen sayısı 1,123,132’dir. 817,883 kullanılan oy ile katılım %73,5dir. Mersin hayır oylarının yüksek çıktığı ender ilerimizden biridir ve %62,8 “hayır”, %37,2 “evet” çıkarmıştır.
Esas sıkıntı seçime katılmayan veya boykot eden kesimdir. Eğer, Mersin’nin tüm yerleşim birimlerinde Anamur’daki gibi yüksek bir katılım söz konusu olsaydı, bunun %80-85 arasında bir yerlere oturması gerekirdi. Ancak referanduma katılım %73,5 gibi bir oranda kaldığına göre, %7 ile %11,5 arasında bir kesimin sandığa kasıtlı olarak gitmedikleri anlaşılabiliyor.”
Yazıya başlarken anayasa değişiklik paketinin maddelerini yazmayı düşünmüştük, olmadı. Başka bir yazıya…
Bu haber 1460 defa okunmuştur.