gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 16  
»Bugün 674  
»Toplam 14974868  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 54.157.61.194
» Bu sitemizi ziyaretiniz

Beğendirme Çabası

Gülsen BİRDAL

02 Mart 2015, 11:47

Gülsen BİRDAL

                        Beğendirme Çabası

 

Bir kaç gün önce bir kamu kurumunda Müsteşar Yardımcısı olan eski iş arkadaşımın makamına uğradım, kahve içtik.  Çok fazla gelen telefonları ve onca  yoğunluğunun arasında biraz sohbet etme imkânı bulduk. 35 yıllık dostluğumuzda geçmiş, çocuklar Başbakanlıktaki mesai anlarımızı, anılarımızı  konuştuk. Çocuklar derken bana kendi çocukluğundan bir şeyler anlattı ve benim bu günkü köşe yazımın konusunu oluşturdu.

 

"Biz 9 kardeştik, babamızın- annemizin gözüne girebilmek, onlardan aferin çocuğum diye takdir alabilmek için yarışırdık. Kim önce gidip anneme su getirecek, kim babamın terliğini önce getirecek gibi hep bir çaba içindeydik" dedi. Tamam, bunda bir şey yok olağan o zaman için öyle şeyler yapılıyordu. Peki, şimdi ne oluyor? 

 

Şimdi ise anne ve babalar ÇOCUKLARINA KENDİLERİNİ BEĞENDİRME çabası içindeler. 

 

Sevmekte yargı olmamalı. Yargı varsa sevgi zaten yoktur. Ama insanoğlu ne hale geldi  bakar mısınız? Çocuğumuzun hakkımızdaki yargılarından çekinir olduk!

 

Saçımızın şeklini beğenmez, şekli beğense rengi beğenmez, niye onu dedin, neden bunu dedin, ya tamam uzatma der kapatırlar. Sonra  alışkanlıklarımızı beğenmezler, eski kafalılıkla suçlar düşüncelerimizi beğenmezler. Onlar daha iyi biliyorlar ya. Yaptığımız  işi beğenmezler. Fazla özverili olduğumuzu, gereksiz kendimizi yıprattığımızı ne gereği var derler. Hep onaylanmak isteriz ama nafile, zor, kendimizi çocuklarımıza beğendirebilmek onlardan AFERİN almak için ne maskaralıklar yapar olduk.

 

Onaylamak, kabul görür davranışları görmek istemek artık anne babalara has değil çocuklara, yeni nesillere, gençlere geçer oldu. 

 

Bizler anne babalar çocuklarımıza kendimizi beğendirebilme çabalarına girer olduk.  Hatta babaanne anneanne  gibi aile büyükleri de artık TORUNUM beni sevsin yanıma gelsin, arasın sorsun diye beğendirme, sevdirme çabasındalar.  Asıl temel ihtiyaç olan sevgiyi alabilmek için kendi düşündüklerimizi, hissettiklerimizi  yaşayamaz olduk sanki.

 

Olmak istediği gibi değil, sevgisini kazanmak, sevgisini, takdirini  almak istediği kişinin  beğenisini alabilmek doğrultusunda yaşar olduk. Çocuklarımızın bizde görmek istediğini sandığımız  maskelerle dolaşır olduk.

 

Eyy dünya ey!!

 

Devir değişti, devran döndü.

 

Çocuklarımız, bize kendini beğendirme değil biz çocuklarımıza kendimizi beğendirme çabasındayız farkında mısınız? Ne taklalar atar olduk.

 

 Oysa “Mutluluk özgürlüktür” dedi  huzurevindeki  DOKTOR yaşlı teyze. “Burada istediğim gibi davranıyorum, kendim gibi yaşıyorum ve çocuklarıma  bağımlı değilim.” Özgürlüğüme  giden yolu  kendimi sevmekle, kabullenmekle buldum" diye açıkladı.

 

Peki, kendimizi seviyor muyuz?  Size şu soruyu sormak istiyorum: Eğer  bir başkası olsaydınız, siz sizi arkadaş olarak  tercih eder miydiniz? Size, saygı ve sevgi duyar, güvenir miydiniz? Kendinizin arkadaşı olur, olumlu düşünceler taşır mıydınız? Şapkalarımızı çıkarıp sağlam tarafsız yargılayalım kendimizi bakalım hangi şeyler düşünüp nelere hayıflanacağız?

 

Ben düşündüm, taşındım. Güne kendimi sevmekle başladım.

 

Başkalarından beklediğim sevgi, saygı ve anlayışı önce kendime  verdim; çocukça, marazi veya farazi sevgi bağımlılığından kendimi kurtarıp, sağlıklı, bağımsız ama bağlı sevgiyi evlatlarıma öğretmiş, aile kardeş bağlılığını prensip edinmiş  birer fert olarak yetiştiklerine  inandığım şu anda birer yetişkinler olarak görüyorum. İnşallah da yaşamlarının sonlarına kadar da böyle kardeşler arası bağları sevgileri kopmadan devam ederler. 

 

Eğer  önce kendimizi seversek, başkaları da bizi tabi ki sevecektir (Sen dahi kendini sevmiyorsan, kendi kendinle hep çatışma halindeysen  ben seni neden  seveyim?)demeli.

 

Sevmek- sevilmek hepimizde potansiyel olarak var. Ama bu yeteneğimizi geliştirmek sizin elinizde dostlarım hadi biraz gayret.

 

En içten sevgilerimle.

 

 

Gülsen BİRDAL

Bu haber 1904 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Aday listeleri tamam. buruyun sahaya...10 Mart 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur