Sponsor Alanı
Ana Menü
Sponsor Alanı
Sponsor Alanı
Dost Siteler
Sponsor Alanı
Ziyaretçi Bilgileri
»Aktif |
102
|
»Bugün |
2120
|
»Toplam |
15562763
|
Sayın Ziyaretçimiz |
»IP'niz |
18.188.211.246
|
» Bu sitemizi
ziyaretiniz |
|
Anasayfa » Gülsen BİRDAL
MAKASIN İKİ TARAFI
10 May?s 2013, 20:21
Gülsen BİRDAL
EŞLER BİR MAKASIN İKİ TARAFI GİBİ OLMALI, ARAYA GİREN OLUMSUZLUKLARI KESEBİLMELİ Erkekler ve kadınlar yuva kurarken mutlu olmak, paylaşımlarını arttırmak, güzel anlarını çoğaltmak için birlikteliklerini imza ile perçinliyorlar. Evlilik - kutsal yuva olmalı. Artık günümüzde sudan sebeplerle çatısı dağılıyor. Hemen yıkılıyor. İnsanlar o kadar tahammülsüz oldular ki; " gözünün üstünde kaşın var " desen hemen boşanma nedeni oluyor. Severek, aşık olarak yapılan evliliklerde bile yuvalar daha kurulmadan, sipariş verilen eşyalar eve gelmeden yıkılıyor. Eşler arasındaki minik fikir ayrılıkları, küçük tartışmalar, yanlış anlaşılmalar veya ailelerin müdahalesiyle günümüzde boşanmalar çok artmış durumda. Çevredeki olumsuz örnekler, benim çocuklarımda dâhil olmak üzere toplum olarak evlilik yapmaya; yuva kurmaya korkar hale gelmeye başladılar. Nereye gitti bizim fedakâr, vefalı, sadık gençlerimiz, insanlarımız? Evlilik kurumu korkulacak, bir işkence sehpası gibi görülmeye başlandı. Çiftlerin birlikte bütün sıkıntılara göğüs germesi, sevgiyle olumsuzlukları bertaraf etmeleri, iyi günde kötü günde birlikte olmayı düşünmeleri, güzel yol arkadaşlığı ile hayata devam etmeleri olması gereken değil midir? (Evliliği ciddi anlamda sürdürmenin mümkün olmadığı istisna davranışlar dışında) Ne oldu topluma, bizlere? Çok sevdiğimiz, onsuz bir hayat olamaz diye düşündüğümüz insana bir anda yabancı oluyoruz? Birçok şeyden uğruna vazgeçtiğimiz, bir sevgi yumağı olduğumuz insanla, nasıl oluyor da çok kısa bir zaman sonra iki düşmana dönüşüyoruz? Acaba; Severken samimi değil mi artık insanlar? Evliliğin; amacında iki insanın mutlu bir yuva kurmak için bir çatı altında yaşaması olur iken, artık ailelerin rızası da çoğu zaman aranmadan; birbirlerine büyük bir aşkla bağlandığını söyleyen iki insan, toplu iğne başı kadar bile olmayan dediğimiz küçücük bir nedenden dolayı ayrılıveriyorlar. Oysa seven insan, karşısındakinin davranışlarını hoş görebilmeli. Kusursuz insan elbette yoktur. Hepimizin, her insanın hataları vardır. Fakat birliktelikte esas olan güven içinde karşılıklı anlayışla, hoş görüyle sorunlara çözüm getirebilmektir. Eş ile aileler arasındaki dengeyi sağlamak da önemlidir. Aile ve eş arasında kalan birey de de ciddi sorunlar doğabilir. Herkesin yeri, konumu, sevgisi, söz hakkı farklıdır. Bu dengeleri de sağlamak gerekir. Günümüzde insan ilişkilerindeki menfaat ve çıkarların zirve yaptığı, ikili ilişkilerde de yaşanmaya başlanınca, Aşk-Meşk de raflara kalmaya başladı. Aileler bencilce tutum ve davranışlarla birbirlerini üzer oldular. Gelin adayına erkek tarafı annen baban sana ev alacak mı? Arabanı yenileyecekler mi? Yatak odasını nereden alacaklar? Soruları ile damat adayına kız tarafı, kızlarını vereceği aileye ön şartlar koşmakla, Hangi pırlanta seti alacağını sormakla veya yakın bir tarihte duyup şaşırdığım şu olay gibi: Ailenin haberi olmadan internetten 10.000 Dolara Pırlanta Takı siparişi verip getirten gelinin bu davranışına, damadın annesinin yani kayınvalidenin şaşkınlığı karşısında Gelin adayının " aaa oğlunuzun mutluluğunu istemiyor musunuz?” Demesine ne dersiniz? Demekki mutluluk artık bu şekilde oluyormuş. Her şey bir çıkara bağlıymış gibi gözükmekte. Evlatlarınımızın sağlıklı, mutlu bir yuva kurabilmesi için ne gibi bir fedakârlıklar yapabiliriz düşüncesine benim gibi tüm çevremdeki arkadaşlarım ebeveyinler de artık sorular aramakta. Artık sıkça karşılaşılan durumlar: Çoğunlukla aileler kızını evlendirirken karşı tarafa ağır şartlar koşarak kızlarının rahat bir hayat sürmesini isterken, erkek tarafı da alacağı gelin için de ne kadar ucuza kapatabiliriz; nasıl etsek de daha az masraf yapsak planlarını yapıyor. Ekonomik düşünceler ile çiftlerin evlilik kurumunun, daha kurulmadan maddiyatın ön sıralarda yer alması ile sevgi ve saygının geri planda kalması, günümüz evliliklerini çabuk çatırdatmakta ve bitirmekte. Oysa EŞLER BİR MAKASIN İKİ TARAFI GİBİ OLMALI ARAYA GİREN OLUMSUZLUKLARI KESEBİLMELİ. Gulsen BİRDAL
Bu haber 2439 defa okunmuştur.
|
|
Geçmişini bilmeyen, geleceği anlayamaz....SİVİL ANAYASA İSTEMİSEÇİMLERE AZ BİR SÜRE KALA TÜRKİYEDünya Değişti, Koyun Gitti, Oyun BittiGERÇEKLERİ YAZMAK LAZIM (Şiir)KADININ ÇIĞLIĞI (Şiir)OKUMAKTA FAYDA VARSEVDAMIN ŞEHRİ ALANYA (Şiir)Hoş Geldiniz Ama Hoş Bulmadık...VİRÜSÜN İNSANLIĞA ÖĞRETTİKLERİ - Ayten YILMAZEĞİTİM-ÖĞRETİMKADINLAR ve GÜNLERİTOPLUMDA KADININ ÖNEMİ VE ŞİDDETTÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞUKÖŞELERİMİZE İNEK RESİMLERİ KOYALIM20 TEMMUZALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?MHP ADAYLARI VE ADAY ADAYLARIHESAPTA BİRLİKTE YAŞIYORUZİŞİD'İN EY YARENLERTebrikler Başkan TüreKarışık dondurmaHakedenlerin Şampiyonluğu03 Aral?k 202411 ?ubat 202411 May?s 202306 May?s 202305 ?ubat 202308 Mart 202104 Mart 202123 Eyl?l 202005 Haziran 202030 Nisan 202018 Eyl?l 201807 Mart 201807 Mart 201822 Kas?m 201603 Ocak 201602 A?ustos 201530 Haziran 201531 May?s 201530 May?s 201513 Temmuz 201417 Nisan 201401 Mart 201407 May?s 2013 |
|
Sponsor Alanı
Sponsor Alanı
Son Dakika Haber
Sponsor Alanı
|