Pırıl pırıl, yepyeni fikirler üretecek yazar-çizerlerimiz at gözlüğünü bir türlü çıkarıp atamıyor… Bunların çoğuna göre, “bizim lider hatadan münezzehtir, ne yapar ne söylerse doğrudur, hikmetlidir. Muhalif olduğumuz lider ise daima yanlış yoldadır, ne yapar ne söylerse hatalıdır, zararlıdır.”

Bu kafa, fikir hayatımızı, zehirliyor, kısırlaştırıyor.

Kısır bir döngü haline getiriyor. “fikirlerin çarpışmasından hakikatin şimşeği çakamıyor”. Çünkü fikirler çarpışmıyor. Çünkü ortada fikir yok!

TBMM’ye dün (21 Şubat 2018) sunulan “ittifak yasası” teklifinin, 16 Nisan referandumunda bittiği söylenen “koalisyon”un ta kendisi olduğunu söylüyorlar. Doğru. “İttifak”ın koalisyon, hatta daha baştan “kurulan bir koalisyon” olduğuna ben de katılıyorum.

Fakat bunun koalisyon olduğunu söyleyenler, aynı zamanda, teklifin, “tek adam”lığı pekiştirmek için verildiğini de söylüyorlar.

Ortada bir koalisyon varken “tek adam” nasıl olabilir?

“Koalisyon” ancak tek adamın olmadığı yerde kurulabilir. Eğer gerçekten bir “tek adam”lık varsa veya söz konusuysa, “koalisyon” onu yıkar, bitirir.

Öte yandan, muhalefetin, “koalisyon” iddiasına karşı AKP sözcülerinin savunması da pek hoş! “Koalisyon seçimden sonra yapılır. Biz ise ittifakı seçimden önce yaptık” diyorlar.

Adama sormazlar mı; “seçimi tek başına kazanabileceksen niye ittifak yapıyorsun”?

Tek başına iktidar olacağından emin değilsin ki daha baştan, seçim öncesi koalisyonu kuruyorsun!

Dün TBMM’ye sevk edilen “ittifak teklifi”nin bütünüyle mükemmel olduğunu söylemiyorum. Ayrıntıları elbette tartışacağız. Olumsuz taraflarını eleştireceğiz. Lâkin partilere kendi isim ve simgeleriyle “ittifak” imkânı tanıyan bu “teklif”; “baraj” problemini büyük ölçüde çözümlemiş oluyor.

Çünkü aday listeleriniz ve oy pusulasındaki yeriniz, “ittifak” bölümünde ama kendinize ait sütunda yer alıyor. Dolayısıyla, bu düzenleme ittifakı kolaylaştırıyor, hatta teşvik ediyor. İyimser bir açıdan bakıyor ve bu düzenlemeyi, 1983’ten beri yürürlükte olan seçim kanununda bir “devrim” olarak görüyorum.

İyimserliğimi biraz daha ileri götürüyorum… “İttifak” düzenlemesinin gayet demokratik bir düzenleme olduğunu, Meclis’teki temsilîyeti daha hakkaniyetli hale getirebileceğini, bütün görüşlerin TBMM sıralarına yansıyabileceğini değerlendiriyorum.

İsmail Hakkı CENGİZ