BU YIĞINAKLA, ABD, RUSYA’YA ÜSTÜNLÜK SAĞLAYABİLİR Mİ?
Dünya genelinde ABD, Rusya’ya üstünlük sağlamalı.
Diğer bir deyişle, Batı Blokunun, Doğu Blokuna üstün gelmesi taraftarıyım.
Neden?
Çünkü Batı;
Demokrasi
Bireysel özgürlükler,
Hukukun üstünlüğü,
Açıklık ve saydamlık,
Basın ve medya hürriyeti,
Teşebbüs ve iktisadî serbestlikler gibi “çağdaş” değerlerin vatanı…
Doğu ise, bunların tersi;
Yasakların,
Otoriterliğin,
Tek adamlığın,
Hukuksuzluğun,
Sansürün, keyfiliğin,
Kapalılığın ve karanlığın hüküm sürdüğü “kıt’a”…
Bu manada, elbette Batı’dan yanayım ve Türkiye’yi de Batılı görüyor, Batı değerlerini benimsemiş, Batı’nın bir parçası olarak kabul ediyorum. Bütün eksiklik ve aksaklıklarına rağmen yolumuzun Batı’ya doğru olduğuna ve bir gün eksiksiz olarak “Batılı” olacağımıza inanıyorum. Bunun gerçekleşmesi için de Batı’nın Doğu’ya üstün gelmesi gerektiğini değerlendiriyorum.
Amma ve lâkin şu yukarıda saydığım Batı değerlerini Doğu’ya getirme, Ortadoğu’ya yerleştirme konusunda Amerika’nın sicili son derece bozuk!
Irak örneği korkunç!
Tunus, Libya ve Mısır deneyimleri fiyasko!
Hele Suriye, tam bir felaket!
Hâl böyle olunca, ABD’nin buralara “demokrasi getirme” girişimini kuşkuyla karşılıyorum.
Çünkü getiremiyor!
Buralarda, “demokrasi” falan dedikçe devletler “çöküyor”… Eski düzenden bin beter bir “düzensizlik” hâkim oluyor.
Tunus, Libya ve Mısır’a “demokrasi” getirilirken, Rusya sessiz kalmıştı.
Sonuç ortada!
Suriye’ye getirilirken “müdahil” oldu.
Kimse karışmamalıydı… Ama herkes karıştı, olan oldu!
Şimdi, burada 5 yıldır bir “bilek güreşi” sürüyor.
x x x
RUSYA’NIN 4 ÖNEMLİ AVANTAJI
“72 MİLLETİN HARP UÇAK VE GEMİLERİ NİÇİN GELİYOR?” başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi, “Rusya, ABD uçaklarını engelleyebilecek” bir konuma geldi. ABD de bunun üzerine gerek kendi ülkesinden, gerekse NATO üyelerinden kuvvet sevk etmeye/istemeye başladı. Tabii bütün NATO üyeleri ikilettirmeden bu “talep”e uydular.
Kuvvet yığılıyor…
Buna mukabil, Çin ve İran da Rusya’nın yanında kuvvet yığınağı yapıyor.
“Bu yığınakla ABD, Rusya karşısında üstünlük sağlayabilecek mi?” sualinin cevabına gelirsek…
Her şey eşit olsa bile, Rusya’nın dört önemli avantajı var:
1. Bizzat Suriye’nin içinde… Gerek deniz üssü, gerekse hava üsleriyle Suriye’nin yıllardan beri içinde.
2. Müttefiki İran, kara kuvvetleriyle de Suriye’de…
3. ABD ve müttefikleri Batı’dan, yani uzaktan geliyor, oysa Rusya ve İran bölgenin ülkeleri… Yani Rusya Bloku “ev sahibi”, Batı ise “deplasman”da!
4. Batı’nın karada savaşmaya hiç niyeti, hevesi ve “ruhu” yok… Rusya ise hem müttefiki İran’la karada bizzat savaşıyor, hem de mecbur kalırsa kendi kara gücünü de devreye sokmaktan çekineceğine dair bişey söylemiyor.
Dolayısıyla, ABD/Batı’nın Suriye’de Doğu Blok’una üstünlük sağlaması çok zor…
Lâkin Batı asla vazgeçmeyecek…
Elinde bir bölge ülkesi,
Bir Ortadoğu ülkesi,
Karada da savaştırabileceği bir ülke olduğunu düşünüyor!
Bu “büyük kara kuvvetleri”ne sahip ülke kim olabilir?
Başımızı belaya sokacağından ciddi endişe duymayalım mı?
x x x
DARBECİ-LOBİCİLER
“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli” derler. Peh!
Bunlara aldırmayın dostlar, bunlar Çarşamba lobicileri. Gayeleri Salı’yı bitirmek. Ey kepaze lobinin hınk deyicileri; bir kere Çarşamba daha portakalda mülteciyken Salı’nın çoluğu çocuğu vardı.
(Bahadır Cüneyt Yalçın, Penguen, 26/11/2015)
İsmail Hakkı CENGİZ
hacengiz@gmail.com
Bu haber 1422 defa okunmuştur.
