TÜRKİYE’NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ ABD’NİN ÇOK UMURUNDA!
Bilindiği gibi, Türkiye, Suriye sınırındaki Fırat’ın batısını “kırmızı çizgi” ilan etti… Buraya PYD/YPG terör örgütü girmeye kalkarsa engel olacağını, hatta vuracağını söyledi.
Oraya, 23 Aralık’tan beri “Demokratik Suriye Güçleri” (DSG) adı altında, PYD/YPG taarruz ediyor ve bölgede ilerliyor ve oldukça “stratejik” yerleri ele geçiriyor.
Türkiye hükümeti ve ona yakın medya, olayı ya görmezlikten geliyor veya “oraya girenler YPG güçleri değil” avunması ve savunması içindeler!
Oraya girenlerin DSG adı altında YPG olduğunu Fehim Taştekin, 29 Aralık tarihli Radikal’deki haberinde bildirdi… Bunu, 30 Aralık tarihli Yeniçağ’a verdiği mülakatta, Suriye Türkmenleri Meclisi Başkanı Abdullah Mustafa da teyit etti.
Her iki kaynak da, “YPG güçlerinin Fırat’ın batısına geçtiğini ve stratejik Teşrin Barajı’nı ele geçirdiğini” bildirdi.
Ayrıca, aynı haberlerde bölgeye, Hatay’a sınırdaş, Afrin Kantonu’ndan da YPG güçlerinin doğu ve güney istikametinde girdiği ve birkaç köy ve kasabayı ele geçirdiği bildirildi.
Bütün bunlar olup-biterken, Türkiye’nin kırmızı çizgileri çiğnenirken ABD ne yapıyor dersiniz?
Radikal’deki habere göre, ABD, YPG güçlerine hava desteği sağlıyor. Aslında, ABD’nin, “kara gücümüz” dediği YPG’ye hava desteği sağlaması çok normal! Anormal olan, bunu, o bölgede, Türkiye’nin “kırmızı çizgi” ilan ettiği bölgede yapıyor olması… Amerika diyor ki, “senin krımızı çizgin benim umurumda bile değil”!
x x x
ÜÇ SORU!
Bu “kırmızı çizgi” meselesi insanın aklına, birbiriyle bağlantılı üç suali getiriyor:
İlki; Suriye topraklarında olduğu halde, Fırat’ın batısı neden “kırmızı çizgi”miz?
Bunun cevabı, herhalde, “O bölgeye YPG terör örgütü yerleşmesin ve bizim sınırları kontrol etmesin”, olmalı!
O vakit ikinci sual; şu anda YPG, Fırat’ın doğusundaki yüzlerce kilometre sınırı kontrol ediyor… Bu, yıllardır böyle olduğu halde, niye oralar da “kırmızı çizgi” olmuyor?
Üçüncüsü, bir terör örgütüyle komşu olmayalım, sınırımızı terör örgütü kontrol etmesin diye “kırmızı çizgi” çiziyorsan, şu ana kadar o bölgeyi ve sınırı IŞİD’in kontrol etmesi neden kırmızı çizgi olmuyordu? IŞİD, terör örgütü değil mi?
x x x
Şu uygulanmaya çalışılan politikanın hiç tutarlı bir tarafı var mı?
Onun için hiçbir şekilde dikiş tutmuyor…
“Müttefik” dediğimiz ülkeler bile ciddiye almıyor!
Suriye için de, Irak için de, “toprak bütünlüğü”, “toprak bütünlüğü” diye yırtınıyoruz…
Toprak bütünlüğünün en önemli, hatta tek göstergesi, bütün ülke topraklarının ve sınırlarının tek gücün, ülkedeki tek meşru gücün, yani devletin kontrolünde olması değil mi?
Bu sağlanamazsa, rejim çökertilirse, meydan tabii ki terör örgütlerine kalacaktır…
Ona veya buna!
x x x
Harita; radikal.com.tr'den...
İsmail Hakkı Cengiz
hacengiz@gmail.com
Bu haber 1601 defa okunmuştur.
