gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 143  
»Bugün 1812  
»Toplam 15492481  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.117.75.218
» Bu sitemizi ziyaretiniz

DEMOKRATİK DİYANET

İ. Hakkı CENGİZ

25 Temmuz 2016, 21:08

İ. Hakkı CENGİZ

                                 DEMOKRATİK DİYANET

 

Bize böyle demokrat bir Diyanet lâzım.

 

Çok uzun bir süredir, “Cuma hutbeleri” Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanıyor. Türkiye’nin her yerindeki camilerde, Diyanet’in hazırladığı o metin okunuyor.

 

Bu, yerinde ve isabetli bir uygulama… Eskiden, caminin imamı neyi uygun görürse onu okuyordu. Birlik yoktu, dağınıklık vardı, kontrolsüzlük vardı. Tabii o kontrolsüzlük, Cuma ve bayram namazları öncesi verilen vaazlarda devam ediyor.

 

22 Temmuz günü, Cuma öncesinde vaaz verilmedi. Böylece o yanlışlığın da önüne geçildi. Vaaz yerine Kur’an okundu. Kur’an okunması bitince ölmüşlerin, peygamberlerin, şehitlerin, bilhassa 15 Temmuz “demokrasi şehitleri”nin ruhları için dua edildi.

 

Vaaz yerine Kur’an okunması uygulamasının devam etmesini dilerim. Bunun daha verimli olması için, mealinin de okunmasını öneririm.

 

Gelelim, Diyanet’in hutbesine. Dua esnasında “demokrasi şehitleri” vurgusu defalarca yapıldığı halde, hutbe metninde bir kere bile “demokrasi” kavramı geçmiyor. Fakat demokrasinin, demokrat olmanın özü vurgulanıyor. Hem de, “Allah’ın bize verdiği bir akıl, bir kalp vardır. … Aklımızı, idrakimizi, vicdanımızı bir kişiye ya da gruba teslim edemeyiz. Dünya menfaati için dinimizden geçemeyiz. Din-i mübin-i İslam’ı alet ederek dünyayı elde etmeye çalışanlara ise asla fırsat veremeyiz.” şeklinde çarpıcı cümlelerle.

 

Bu cümlelerde, demokratların ısrarla üzerinde durduğu yanlışlara dikkat çekiliyor: Aklımızı, idrakimizi, vicdanımızı bir kişiye teslim etme tehlikesi! Diyanet, aslında bunun dinen “caiz” olmadığını ikaz ederken, demokrasinin en temel ilkesine vurgu yapmış oluyor.

 

Ardından gelen cümleler de hayatî önemde… “Dünya menfaati için dinimizden geçemeyiz.” Hele, “İslam’ı alet ederek dünyayı elde etmeye çalışanlara ise asla fırsat veremeyiz.” çıkışı, yıllardır şikâyet ettiğimiz “din istismarı”nın, buna tevessül edilmemesinin, bunun önlenmesi gerektiğinin en yetkili ağızdan ikaz edilmesidir.

 

Diyanet’in hutbesi, demokrasi açısından çok memnun edici, çok ümit vericiydi. Bu, özlenen bir sesti. Bize, “böyle demokrat bir Diyanet lâzım” dedirtti. Tebrik ve teşekkür ediyorum.

 

x   x   x

 

Ümit verici başka bir gelişme

 

22 Temmuz Cuma, Akçay, Pazaryeri camiindeydim. Yukarıda söz etiğim hutbe okunduktan sonra, imam, “ben de birkaç kelime söylemek istiyorum” dedi. Başladı söylemeye ve dağıtmaya! Kişisel sayılabilecek suçlamalara falan girdi. Uzatacak gibiydi. Birden pat diye kesti ve namaza geçildi. Biz dışarıda olduğumuz için ne olduğunu anlayamadık.

 

Sonradan öğrendiğime göre, cemaatten biri imama müdahale etmiş. Hem cemaati bekletmemesi, hem de Diyanet’in hutbesinin dışına çıkmaması için. İmam da “söylevini” kesmek zorunda kalmış.

 

Bu, artık “cemaat”in, “hoca” ne derse başını sallayan bir cemaat olmadığını gösteriyor. İnsanlar; aklını, idrakini, vicdanını kullanıyor ve müdahale ediyor. Çok sevindirici.

 

Her şey değişti. İnsan da, dünya da, cemaat de… Hatta Diyanet de… Diyanet’in bunu gördüğü anlaşılıyor. Diyanet bu gördüğünü bütün mensuplarına anlatmalı.

 

İsmail Hakkı CENGİZ

hacengiz@gmail.com

Bu haber 1632 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Günlük hayatın bir parçası, ölçü birimleri13 Kas?m 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur