BİR SEÇİM SENARYOSU DA BENDEN OLSUN
Türkiye, Cumhuriyet döneminin en ekonomik krizini yaşıyor. Türk lirasının değer kaybetmediği bir ülke kalmadı neredeyse. Emekli ve dar gelirliler geçinemiyoruz diye isyanlarda; Kent Lokantaları dolup taşmakta, askıda ekmek uygulaması yaygınlaşmakta.
Kanayan bir yara olan mülakat rezilliğiyle onlarca insan “hakkım yendi” diye canına kıymışken, siz olsanız seçim yapar mısınız, seçime gider misiniz?
Böyle bir ekonomik ortam da sandık sonuçlarını bilmenin kehanet olmaması gerekir.
Erdoğan ve emir komuta merkezi, biraz daha süreye oynayacaklar. En büyük sıkıntı da Sn. Erdoğan’ın aday olup olamayacağı. Yasa gereği olması olanaksız.
Son anketlere bakılırsa Erdoğan hem İmamoğlu’nun hem de Yavaş’ın oldukça gerisinde ve genel olarak da AKP’nin oyları % 25-29 aralığında çıkıyor.
Böyle olunca ne olacak?
Ekonomiyi düzeltirim ümidiyle seçimi, oldukça ileriye taşımak. 2026’nın mayısını geçin, 2026’yı da unutun. (Olağanüstü bir süreç olmazsa)
Ben Erdoğan olsam, 2027’nin Kasım ayına kendimi hazırlamaya bakarım. DEM’e sıcak baktığına da bakmayın. Ortamın gerektirdiği için bir zoraki yaklaşma var. Terörsüz Türkiye çalışmalarında en isteksiz olan Sn. Erdoğan’dır.
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına bakar mısınız, ipe un serme modunda ilerliyor. Onu da uzatabildikleri kadar uzatacaklar. Apo ziyareti filan gündem değiştirmek.
Ta ki iş, Anayasa değişikliğine ve seçim kararına gelinceye kadar.
Zurnanın zırt dediği yer burası olacak.
AKP, 2027’nin Kasım ayında bir erken seçim teklifi önerecek, Erdoğan’ın da yasaları arkadan dolanarak tekrar aday olması teklifiyle.
Muhalefet kesin kes bu öneriye sıcak bakmayacak, onay vermeyecek; şura da 2028’in baharına ne kaldı, bu kadar sabrettik, bir üç-beş ay daha sabrederiz diyerek.
Geriye ne kalıyor DEM.
Biz ki kargaların uçuş, selvilerin yaprak döküş şeklinden kışın nasıl geçeceğini bilen irfanı yüksek bir milletiz.
İşte bu öngörülerime dayanarak diyorum ki, Dem de bu teklife sıcak bakmayacak ve 360 sayısını bulamayacaklar. (Şimdiki sayıları AKP+MHP: 319) 03.09.2025
Böylece Erdoğan’ın yeniden aday olma hesabı bozulacak.
Bozulmayla da kalmayacak AKP’de Hakan FİDAN, Bilal ERDOĞAN, Süleyman SOYLU, Berat ALBAYRAK karmaşası başlayacak. Bu da AKP’nin kırılma noktasını oluşturacak.
Özgür Özel, kendisinin aday olamayacağını defaten açıkladı, İmamoğlu’nun da bu şartlarda olması olası değil.
İpi kim göğüsleyecek?
Tutum ve konuşmalarına bakılırsa CHP, Sn. Mansur YAVAŞ’a sıcak değil.
Ama ortam ve şartlar Sn. Yavaş’tan yana gözüküyor.
Hükümet değişirse, Parlamenter sistem kurulacak.
Sn. Yavaş Cumhurbaşkanı, İmamoğlu Başbakan olarak dengeleri bozulan Türkiye, yeniden kuruluş ayarlarına dönecek, saygın, sözüne güvenilir bir devlet olarak dünyada yerini alacaktır. (Şayet Sn. Mansur’un ‘da başına bir çorap örülmez, CHP ve Ö. Özel yeni senaryolar yazmaz ise)
TV’leri seyrediyorum da yayladaki yoğurda mantı kesenler, doğmamış çocuğa don biçen cevval kalem yorumcuları görünce; benim onlardan neyim eksik dedim ve bu yorumda bulundum.
Beni anlamışsınızdır değil mi çok değerli okurlarım!
Esen kalınız.
Nazım PEKE
Eğitimci-Yazar
Bu haber 8 defa okunmuştur.