YÜCE DİVANDAN KORKULUR MU?
Sevgili okurlarım, hukuk devletlerinde mahkemeler, korkulacak değil tam aksine hak aranacak, haksızlıklara karşı bireyleri ve toplumu koruyacak müstesna kurumlardır.
Türk toplum geleneğinde adalet ve hukuka o kadar güven duyulurdu ki, “Adaletin kestiği parmak acımaz” diye bir sözümüz dahi oluşmuştur.
Kimi siyasiler ve siyasal kuruluşlar, cemaatler ve art niyetliler; hukuka çengel atarak, zayıf kişilikli kimi yargı mensuplarını, bir şekilde elde ettiler. Böylece hukuk ve adalet yaralandı.
Öyle hale geldi ki, siyasiler bile; “Hukukun üstünlüğü” sözünü “Üstünlerin hukuku- Paralel Yapı” diye tanımladılar.
Hukukun en üst yeri; Yüksek Mahkeme denen ve “Yüce Divan” dır. Günümüzde bu görevi; ANAYSA MAHKEMEMİZ yapmaktadır.
Nasıl ki, mahkemelerden korkulmaz ise Yüce Divan görevli ANAYASA Mahkemesi’nden de korkmamak gerek.
Anayasa’da YÜCE DİVAN sıfatıyla kimler yargılanıyor ona bir bakalım:
Cumhurbaşkanları, Başbakan ve Bakanlar, Yüksek Yargı Organı başkan, üye ve Başsavcıları, Cumhuriyet Başsavcı ve vekili, HSYK Başkan ve üyeleri, Sayıştay Başkan ve üyeleri ile 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile TBMM Başkanı, Genel Kurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı.
Türkiye Cumhuriyeti, kim ne derse desin bir HUKUK devletidir ve HUKUK sistemi hakimdir. Kimileri bu sistemi öyle ya da böyle bir yerinden zedeleyebilir, kötü fiil ve harekette bulunabilir. Çünkü insanın yaradılışında SUÇA yatkınlık vardır.
1923 den bu yana Türk Siyasi hayatında: Yüce Divan’da -1- başbakan, -19- bakan, -1- milletvekili yargılanmışlardır. Bunlardan 9’u BERAATLE sonuçlanırken Mesut YILMAZ ve Güneş TANER ise Rahşan ECEVİT affıyla kurtulmuşlardır.
Bugüne kadar Yüce Divan’da yargılananlar:
1-Bahriye Bakanı- İhsan Eryavuz (1928), 2- Ticaret Bakanı- Ali Cenani (1928), 3- Bahriye Bakanı-Mahmut Muhtar Katırcıoğlu (1929), 4- Gümrük ve Tekel Bakanı- S. Hayri Ürgüplü (1947), 5-Ticaret Bakanı-Mehmet Baydur (1964), 6-Sosyal Güvenlik Bakanı- Hilmi İşgüzar (1981), 7- Gümrük ve Tekel Bakanı- Tuncay Mataracı (1981),8- Bayındırlık Bakanı- Şerafettin Elçi (1982), 9-Bayındırlık Bakanı- Selahattin Kılıç (1982), 10-Devlet Bakanı- İsmail Özdağlar (1985), 11- Bayındırlı Bakanları- Sefa Giray ve Cengiz Altınkaya (1993) 12- Devlet Bakanı-Başbakan Yardımcısı- Hüsamettin Özkan (2004), 12- Devlet Bakanı- Recep Önal (2004), 13- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı- Cumhur Ersümer (2004) 14- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı- Zeki Çakan (2004), 15- Bayındırlık Bakanı-Koray Aydın 2004 yılında kendi isteğiyle Yüce Divan’da yargılanmak istemiş. Ekim 2007 yılında 11-0 gibi rekor bir OY birliği ile BERAAT etmiştir.
Bunlar Bakan ve Başbakan yardımcılarıdır.
Bilecik Milletvekili Dr. Fikret Onuralp yolsuzluk iddiasıyla yargılanmıştır. (1928)
S. Hayri Ürgüplü, M. Baydur, S. Kılıç, S. Giray, C. Altınkaya, H. Özkan ve R. Önal beraat ederken: Ş. Elçi ise rüşvet alma suçundan beraat ederken görevi kötüye kullanma suçundan: 2 yıl 4 ay hapse nahkum edilmiştir.
AKP’li dört akan ise kendilerine atılan ve iddia edilen suçlardan dolayı Yüce Divan’a gitmekten neden korkuyorlar? Her gidenin ceza alacağı ya da her gidenin illa da suçlu olacağı gibi bir kural yok ki. Suç varsa ceza, suç yoksa beraat ve AKLANMA.
Aklanmak mı, yoksa şaibeli ve dedikodulu bir siyasi yaşam mı?
Ayrıca Yüce Divan’dan neden korkulur?
Esen kalınız.
Nazım PEKER
Bu haber 1977 defa okunmuştur.