| |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
Sponsor AlanıAna MenüSponsor AlanıSponsor AlanıEN ÇOK OKUNANLARHAVA DURUMUSaatSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
|
ORTADOĞU'DA KAOS ve MÜSLÜMANLAR13 Haziran 2014, 14:32 ORTADOĞU’DA KAOS ve MÜSLÜMANLAR Müslümanlar örgütleniyor. Mezhepler, tarikatlar, cemaatler, örgütler, partiler ayrıştıkça ayrışıyor. İslamcıları kullananlar kullanmaya devam ediyor. İslam dünyası kan gölü. Her türlü vahşetin, hırsızlığın, yalancılığın meşru kabul edildiği yeni İslamcılık akımı nedeniyle ve temiz inançlı Müslümanlar hayal kırıklığını yaşıyorlar. İslam bu değil diye feryat edenler artıyor. Yalan yanlış bilgilerle, Müslümanların kafası karıştırılıyor. Gündem değiştiriyorlar. BOP genel anlamıyla Büyük Ortadoğu Projesi, resmi adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi; ABD’nin batıda Fas, doğuda Moğolistan, kuzeyde Çeçenistan, güneyde Yemen’e kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ülkelere yönelik siyasi, hukuki, bilgi/eğitim, ekonomi, sosyal ve güvenlik boyutlarını içeren kapsamlı bir İslam coğrafyası dönüşüm stratejisidir. Uzun vadeli bir değişimle İslam dini’nin özünden saptırılması, Müslümanların hırsız, vahşi, katliamcı, güvenilmez imajının oluşturulması hedeflenmiştir. BOP; ABD’nin Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Paul Wolfowitz, Richard Perle ve William Kristol öncülüğünde, 1997’de oluşturduğu Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’nin (PNAC) bir unsurudur. ABD Kongresinin 1957’de kabul ettiği Ortadoğu’da Barış ve İstikrarı Koruma başlığını taşıyan ve Eisenhower Doktrini olarak anılan kararı, BOP’tan farklı değildir. NNSS 02 olarak kodlanan Ortadoğu’da ABD’nin Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi: Bir 11 Eylül Sonrası Analizi, (New National Security Strategy of The USA in the Middle East Apost September 11 Analysis) adlı belgeye dayandırılmaktadır. ABD bu politikasını farklı yollarla açığa çıkarmaya başlamış ve ABD- Orta Doğu Serbest Ticaret Alanı önerisi ve Aralık 2002’deki Orta Doğu Ortaklık Girişimi bünyesinde destek programları bunları oluşturmuştur. ABD’nin bu projesi ile bölgedeki 27 ülkenin sınırlarının değişmesi hedefleniyor. Bunun ilk adımları da Afganistan ve Irak’ın işgalleri ile atılmıştır. İkinci hedef enerji kaynaklarının ele geçirilmesidir. Bölge petrolleri, zengin uranyum kaynakları ele geçirdiler. Yüksek ve ileri teknolojinin bölge ülkelerinin eline geçmesi de engelliyorlar. Enerji kaynakları da kullanılarak ülkelerin ekonomik olarak felç edilmesi amaçlanmaktadır. Öyle ki her imkâna sahip olan bir ülke bile doları yoksa hiçbir şey yapamaz haldedir. Daha fazla demokrasi söylemleriyle, ülkede karışıklık çıkartılıyor. Gazeteciler, akademisyenler, STK mensupları; satın alınıyor, eğitiliyor, görevlendiriliyor. Gazeteciler, gazete sütunlarından övgüler yağdırırken, ülkedeki azınlıklara destek vererek misyonerliğe soyunuyorlar. Gazetecilerin satın alınması için ayrı bir birim kurduğu biliniyor. Buradan birçok ülkedeki gazetecilere milyonlarca dolar gönderiliyor. Ülkeleri böl, parçala, yönet taktiğini uygulayarak kontrolü altında tutuyor. Bunun zeminini hazırlamak için, öncelikle sivil toplum örgütleri, bölücü unsur ve terörist grupları kullanıyor. Öncelikle sivil toplum kuruluşlarına darbe finansörlerinin aracılığıyla para yağdırıyorlar. Bu paralarla meydanlara çıkan sivil toplum örgütleri daha fazla demokrasi söylemlerini dile getiriyor. Azınlıklara daha fazla özgürlük isteyen bu örgütlere, sözde insan hakları raporlarıyla destek veriliyor. Bu raporlar aracılığıyla hedef ülkeler uyarılıyor. Bu arada, hedef ülkeyi tehdit eden terör örgütleri finanse ediliyor. Teröristler ülkede karışıklık çıkartmak için silahlı mücadeleye başlıyor. Bu unsurlarla mücadele etmek isteyen güvenlik güçlerinin yetkileri ise, baskı yapılarak kısıtlanıyor. ABD’nin 135 ülkede askeri, 702 civarında askeri tesisi var. Ordusunun yüzde 18’e yakını başka ülkelerdedir. . Bu üsler bölgesel savaşlara göre dizayn edilmiştir. ABD’nin Operasyon kuvvetleri sahadadır. ABD operasyon planlaması yapmaları ve istihbarat toplamaları için ABD çeşitli ülkelerde temsilciliklerine özel birlikler Pentagon’a bağlı özel birlikler konuşlandırmıştır. ABD-İngiltere; terörle savaş’a yaklaşımı Uzun Savaş diye nitelemiştir. Türkiye yürütülmekte olan kapsamlı bölgesel operasyonlarda kilit ülkedir. Türk Milleti uzun dönemli savaşa hazırlıklı olmalıdır. Günün Sözü: İradesi başkasının elinde olanların yönetiminde devlet yıkılır, toplum çözülür. Nurullah AYDIN Haziran 2012- ANKARA na741954@gmail.com Bu haber 2327 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSON HABERLERSponsor AlanıSon Dakika HaberSponsor Alanı |
|||||||||||||||||||
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |