 | |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
|
| |||||||||||||||||||||
Sponsor Alanı Ana MenüSponsor Alanı
Sponsor Alanı EN ÇOK OKUNANLARDost Siteler
 HAVA DURUMUSaatSponsor Alanı
Ziyaretçi Bilgileri
|
TÜRKLÜK BEDENİMİZ. İSLAMİYET RUHUMUZDUR
11 Kas?m 2013, 20:33 “TÜRKLÜK BEDENİMİZ. İSLAMİYET RUHUMUZDUR” AKP Hükümeti 11 yıllık iktidarı döneminde PKK, BDP, İmralı katili, Kandil, ABD ve AB arzusunda ve isteğinde Türkiye’yi kötüye götürmeye devam ediyor. 2002 yılında sıfır noktaya inmiş olan PKK, bu gün savaş kazanmış bir devlet gibi Türk Hükümetini anlaşma masasına çekmiştir. Zaten daha iktidarlarının ilk günlerinde üniter bir yapıya sahip olan memleketimizi otuz altı etnik gruba ayırdıkları zaman tünelin öbür ucu sayılan bu günler, o günden görünmeye başlamıştı. Her gün yeni bir yıkım, yeni bir ayrışma, yeni bir farklılaşma, yeni bir bölünme yolunda mesafeler alınırken: Hiçbir zaman kaldırılması gerekmeyen “ANDIMIZ” da okullarımızdan kaldırılarak milli kimliğimize bir darbe daha vurulmuştur. Günümüzde dünya üzerinde küçüklü büyüklü iki yüzün üzerinde bağımsız devletler vardır. Bu bağımsız devletlerin her birisinin bir milli kimliği, ağırlıklı çoğunun da bir dini kimliği vardır. Bizim milli kimliğimiz Türk; dini kimliğimiz de İslâmiyet’tir. Bir İngiliz vatandaşına : Sen kimsin diye sorduğumuzda “Ben İngiliz’im” demez mi?,nereden gelip yerleşirse yerleşsin ABD’de yerleşmiş olan bir Amerikalıya sen kimsin diye sorulduğunda: "Ben Amerikan'ım" demez mi? Bir Fransız’a sen kimsin dediğimiz zaman: “Ben Fransız’ım” demez mi? O zaman Alman sınırları içerisinde olduğumuzu farz edelim. Sen kimsin diye sorduklarında: “Ben TÜRKÜM” demek mecburiyetinde değil miyiz? İşte buradan da anlaşılıyor ki bizim de milli kimliğimiz TÜRK olmaktır. Dini kimliğimizde MÜSLÜMAN olmaktır. Onun için yazımızın başlığını "Türklük bedenimiz, İslâmiyet ruhumuzdur" diye yazdık. Zaten bu da Ülkücülerin ürettiği bir slogandır. Biz tarihte ilk Türk adıyla kurulan GÖKTÜRKLER’den bu yana Türk milli kimliğimizle yaşıyoruz. Bu Uygurlarda, Karahanlılarda, Selçuklularda, Osmanlılarda hep aynı olarak devam etmiştir. On ikinci yüzyıldan bu yana da Müslüman kimliğimizle tarih sahnesinde varız. Bu her iki kimliğimizi de en yüce noktalara ulaştırmak hepimizin görevidir Zaten atalarımız da her iki kimliğimizi de en yüce noktalara çıkararak bizlere iyi miraslar bırakmışlardır. Bununla birlikte başka milli kimliklere ve dini inançlara da sonsuz saygı göstermekle yükümlü olduğumuzu belirtmek isterim. Bu gün ileri gitmiş milletlere baktığımız zaman eğitimlerinde çocuklarına milli ve dini kimliklerini çok daha iyi kazandırmış olduklarını görürüz. Andımız çocuklarımıza milli kimlik kazandıran bir yemindir, bir söz vermedir. Acaba andımızın kime zararı vardır?, kim istedi de kaldırılıyor? “ANDIMIZ” PKK ve onun uzantısı İmralı sakini öyle istiyor diye okullarımızda yasaklanmıştır. Bu ant da TÜRKÜM demenin kime zararı var? CENAB-I ALLAH da: “BİZ, SİZİ BİR BİRİNİZLE TANIŞASINIZ DİYE KAVİM KAVİM YARATTIK” demiyor mu? DOĞRUYUM demeyip de eğriyim, hırsızım, bölücüyüm demek mi gerekirdi? Doğruluk İslâmiyet’in de emri değil midir? ÇALIŞKANIM demeyip de tembelim demek mi gerekiyor? “İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ALDANMIŞTIR” diyen PEYGAMBERİMİZİN bu Hadisi de çalışkan olmayı gerektirmiyor mu? Küçüklerimi sevmek, büyüklerimi saymak diye devam eden ANDIMIZ İslâmiyet’in emrine de uygun düşmüyor mu? Eğer küçüklerimizi sevmek, büyüklerimizi saymak yanlış söylenmişse camilerimizde “BÜYÜKLERİNİZİ ZİYARET EDİNİZ, ONLARI SAYINIZ, KÜÇÜKLERİNİZİ SEVİNİZ ONLARI HEDİYELERLE SEVİNDİRİNİZ” diyen din hocalarımız bunca yıldır yalan mı söylediler? “Ülküm, yükselmek ileri gitmektir” diye devam eden andımızın bu bölümü kime zarar veriyor? Hedefi olmayan bir insan ne yapabilir? Bir insanın en büyük hedefi yükselmek olmayıp da ne olmalı “ÜLKÜM: KÜÇÜLMEK, GERİDE KALMAKTIR” demesi mi gerekir? Ey büyük ATATÜRK diye başlayan bölümü ise çocuklarımızın Atatürk’ü sevmelerini, cumhuriyete yemin ederek bağlı kalmalarını belirtir. Büyük Atatürk çocuklarımıza ve milletimize kötü bir hedef göstermemiştir. ATATÜRK’ün GENÇLİĞE HİTABESİNDE ve NUTUK adlı eserinde bu hedeflerin bir bölümü mevcuttur. Hangi paragrafında, hangi cümlesinde yanlış bir hedef vardır? Andımızın son bölümünde “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” cümlesi bulunmaktadır. Burası kime zarar veriyor? Ne mutlu Fransız’ım diyene mi diyecektik? Yoksa ne mutlu bu memleketi yıkmaya çalışana mı diye haykıracaktık? Müslümanlığı kimseye vermek istemeyen bu yetkililer andımızı kaldırmakla PKK ve İmralı’da yatan katilin arzusunu yerine getirmiş oldular. LOZAN anlaşmasında düşmanların arzu ettikleri ve yazdırmak istedikleri maddeleri 90 yıl sonra kabul etmiş oluyoruz. Bu milletin adı TÜRK MİLLETİ değil mi? Öyle ise gelin hep birlikte ANDIMIZI okuyalım, yüksek sesle “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diyelim. MUSTAFA KAYA Bu haber 2587 defa okunmuştur.
|
Sponsor Alanı SON HABERLERSponsor Alanı
Son Dakika HaberSponsor Alanı
|
|||||||||||||||||||
|
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |
|||||||||||||||||||||
