 | |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
|
| |||||||||||||||||||||
Sponsor Alanı Ana MenüSponsor Alanı
Sponsor Alanı EN ÇOK OKUNANLARDost Siteler
 HAVA DURUMUSaatSponsor Alanı
Ziyaretçi Bilgileri
|
12 EYLÜL SONRASI CHP'NİN GELDİĞİ NOKTA
12 May?s 2014, 22:13 12 EYLÜL SONRASI CHP’NİN GELDİĞİ NOKTA… Ben ve benim gibiler, 12 Eylül sonrası şartların getirdiği süreç sonucu teorik ve pratiğe ilişkin birikimlerimizi paylaşalım, bu anlayışla verilecek siyasi mücadelenin rant ve erk amaçlı olmadığını hem parti içindeki kadrolara, hem de onların hedef kitlelerine anlatalım istemiştik. 12 Eylül’ün ağır fiziki ve psikolojik havasından korkan “Akvaryum Sosyal Demokratları” yılların birikimine dayalı kumpas ve hezeyan sarmallı zehirlerini, o günün siyasi mücadele havuzuna akıtamamış oldukları için SODEP çalışmaları fiziki şartlarda çok zor tutarlı ve ilkeli siyaseti var etmede elverişli bir ortamın oluşmasına olanak vermişti. O günlerin Anamur’unda, Mersin’inde ve Türkiye’sinde nelerin yapılıp başarıldığının kişiliği ve vicdanı temiz kalmış olanlar bilir ve bu anlatılanların en ufak bir abartı olmadan doğru olduğunu kabul ederler. O günler içerisinde Anamur’da bir ilçe kongresinin yüzdört oy farkla nasıl alındığının ondokuz Anamur il delegemizle Mersin’de Sayın Hüseyin TOKSOY’a karşı rahmetli Ahmet Şevki GÖKLEVENT listesinin nasıl kazandığını da unutmamışlardır umarım. Ondan sonra ne oldu da SODEP’le HALKÇI PARTİ’nin karıştırılıp, SHP’nin ortaya çıkarılışı bununla da yetinmeyip o günün son derece olumsuz şartlarına rağmen %29 oy alıp yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere belli başlı Büyükşehirleri alan SODEP tarihin karanlık sayfalarına bırakıldı. Yeniden kurulan Baykallı CHP’nin “yürü ya eski partim” denilerek önü açıldı. Pekâlâ, Baykal yeni CHP’de ne yaptı? Görünüşte bazen iki okunu bazen üç okunu fiilen ise altı okun tümünü kırıp ideolojik anlamda soluk alamayan CHP’yi Şeh Edip Alilerin! ihsanına! ve ihvanına! muhtaç bıraktı. Merkezdeki apolitik dönüşümlerin Anamur’a yansısı mı?... Para eşittir her şey anlayışıyla “ben genel başkanla genel sekreterin muteber yerel temsilcisiyim var mı bana yan bakan?!..” Anlayışının bazen kapışma bazen ittifak gelgitleri… Partide kimlik kişilik dürüstlük saygınlık teorik ve pratik birikim dünya sorunları Türkiye’nin açmaz ve çıkmazları hakkında çözüm üretebilme deneyim ve birikimi anlayışı mı? O da ne ki! Yani Kemalist bir partiyi bir birine bağlayan ve koskoca bir siyasi aile yapan yapışkanlar… O hooo o bunlar 12 Eylül öncesinin değerleri… Sen hala orada mısın aymazlığı… Sonuç… Cüzdanla erksel koltuk arasına sıkıştırılan ve adına siyaset denilen “Oligarşik” anlayış… Sonucun sonucu… O anlayıştır ki her seçim sonucu yenilgilerle dolu hayal kırıklıkları… Sorumlu mu? Sorunsuz ve sorumluluk duygusundan zerrece nasibini almamış sorumsuz sorumlular. Saygıyla kalın… Yaşar ALICI Bu haber 2912 defa okunmuştur.
|
Sponsor Alanı SON HABERLERSponsor Alanı
Son Dakika HaberSponsor Alanı
|
|||||||||||||||||||
|
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |
|||||||||||||||||||||
