 | |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
|
| |||||||||||||||||||||
Sponsor Alanı Ana MenüSponsor Alanı
Sponsor Alanı EN ÇOK OKUNANLARDost Siteler
 HAVA DURUMUSaatSponsor Alanı
Ziyaretçi Bilgileri
|
MASADAN KAÇMADIK...
01 May?s 2012, 12:08 MASADAN KAÇMADIK… Merhaba… Uzun ve yorucu bir Kongre çalışmasından sonra yine birlikteyiz… Bu arada ‘Dünya Kıbrıs Türkleri Vakfı’ olarak ikincisini gerçekleştirdiğimiz “Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi”ne, dünyanın dört bir yanından gelerek katılan, birbirinden değerli onlarca Kıbrıs Türküne ve Kıbrıs Davasına gönül vermiş seçkin bilim ve siyaset adamına katkılarından dolayı teşekkürlerimizi arz ederiz… ***** Üç buçuk yıldır sürdürülmekte olan görüşmelere, Ara mı veriliyor? Sonuna mı geldik? Yoksa hâlâ başında mıyız? Anlaması biraz güç… Ancak üç buçuk yıldır görüşmelerde, Masadan kaçan biz olmayacağız, Barış isteyen tarafın biz olduğumuzu kanıtlayacağız, Dünyaya barışçı olduğumuzu anlatacağız… Gibi anlamsız ve dünyada benzeri olmayan bir politika sürdürdük… Gerçekten de masadan kaçmadık, barış isteyen taraf olduğumuzu kanıtladık, Rumların barış istemediği bir kez daha ortaya çıktı… Sonunda heyecanla beklediğimiz açıklama, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer tarafından yapıldı… Ne diyor Bay Downer? "Şunu da belirtmek isterim ki, şimdi bazı yapıcı olmayan suçlayıcı tavırlar almak doğru olmayacaktır"… İyi ama bundan önce yıllarca, yapıcı olmayan suçlayıcı tavırlar alarak Kıbrıs Türk tarafını hiç çekinmeden ve utanmadan suçlamadılar mı? Hem de haksız yere… Bu, dünyadaki tüm ezilmiş, sömürülmüş, mazlum ülkelerin ümidi olması gereken; Birleşmiş Milletler (BM) denen örgütün haktan yana, adaletten yana, doğrudan yana olması gerekmez mi? Halklara karşı eşit davranması gerekmez mi? Demek ki gerekmiyormuş… Bu, dünyadan takdir ve barışçılığımızın ödülünü beklerken; Bana göre tam bir hayal kırıklığı oldu… Aslında bu ilk hayal kırıklığımız da değil… BM, ayni hayal kırıklığını Kıbrıs Türklerine 24 Nisan Referandumundan sonra da yaşatmadı mı? Referandumda BM Planına ‘evet’ diyen Türk tarafının haklılığını vurgulamamak için, diğer bir değişle BM Planına ‘hayır’ diyen Rumları suçlamamak için BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Sekreteri Annan’ın raporunu gündemine dahi almadığı bir gerçek değil midir? ***** Görüşmeler sürecinde üç buçuk yıl sürdürdüğümüz uyduruk, Masadan kaçan biz olmayacağız, Barış isteyen tarafın biz olduğumuzu kanıtlayacağız, Dünyaya barışçı olduğumuzu anlatacağız… Politikaları ile de kalmadık. Masaya sürekli akıl almaz öneriler sürdük... Bu önerilerle akıl almaz tavizler verdik… Rum, yaptığımız her öneriyi cebine attı. Yarın karşımıza dikilip, “Bunlar sizin önerileriniz, şimdi geri çekemezsiniz” demeyecek mi? Masadan kaçan biz olmayacağız, Barış isteyen tarafın biz olduğumuzu kanıtlayacağız, Dünyaya barışçı olduğumuzu anlatacağız… Politikaları da aslında, enine boyuna hesap edilerek tespit edilmiş ciddi politikalar mı? Yoksa Kıbrıs Türklerini bazı hedeflere sürüklemek için uydurulmuş gerekçeler mi? Aslında gerçek olan, Kıbrıs Türklerinin, 134 yıldır ölümüne sürdürdüğü mücadele ve direniştir, Bugüne kadar yaşanan olayların sorumlusu ve suçlusu olmadığıdır, Yaşanan tüm olayların zalimi değil mazlumu olduğudur, Gelişen olayların Kıbrıs Türklerini bir Cumhuriyete sahip olmaya zorlamasıdır, Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığı, Barış ve Çözüm için tek seçenek olduğudur. Bugün gelinen noktada artık bir tek hedefimiz vardır; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için mücadele vermek… Üç buçuk yıldır sürdürülen ve Kıbrıs Türklerinin eşitliğinin kabul edilmediği, Kıbrıs Türklerini devletsiz, egemenlikten yoksun, kabile durumuna düşürecek görüşmelerin hemen sonlandırılması adadaki varlığımız ve geleceğimiz açısından olmazsa olmaz koşuldur… Kamil Özkaloğlu Bu haber 2646 defa okunmuştur.
|
Sponsor Alanı SON HABERLERSponsor Alanı
Son Dakika HaberSponsor Alanı
|
|||||||||||||||||||
|
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |
|||||||||||||||||||||
