| |||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
Sponsor AlanıAna MenüSponsor AlanıSponsor AlanıEN ÇOK OKUNANLARHAVA DURUMUSaatSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
|
TARİHE NOT DÜŞEN SÖZLER10 Ekim 2015, 15:44 TARİHE NOT DÜŞEN SÖZLER..! Öylesine sözler vardır ki! Yaşanan olayların önüne geçer, tarihin unutmaz hafızasına kazınır, nesiller boyunca anlatılır… Ülkemizin son dönemine damgasını vuran olaylardan bir tanesi de, milletimizin göz bebeği Silahlı Kuvvetlerimize kurulan kumpas sonucunda; yüzlerce suçsuz komutanın, düzmece delillerle uğradıkları hukuk katliamıydı… Rahmetli Yarbay Tatar’ın, tarihe not düşen bu sözleri; T.S.K’ya kurulan kumpası, kendisi gibi yok yere tutuklanan silah arkadaşlarına uygulanan hukuk tarihimizin en ayıplı dönemini anlatan bu sözleri; ülkemizin yakın tarihine kazınmıştır, daima hatırlanacaktır. Ya Bilge yazar, Cumhuriyet sevdalısı, yazdığı her yazı ile gündeme damgasını vuran büyük gazeteci İlhan Selçuk’a yapılanlar, asılsız olduğu saptanan yakıştırmalar? Tutuklama döneminden kısa bir süre sonra hayata veda edişi… O dönemde tutuklamalar devam ederken; siyasi arenada rol alanların, basına düşen şu sözlerinin de, asla unutulmayacağı gibi: ‘’Ben bu davanın savcısıyım…’’ , ‘’Sen savcısıysan ben de avukatıyım…’’ Geçtiğimiz hafta sona eren, 83 kişinin beraat etmesiyle sonuçlanan Poyrazköy davasında yargılanan diğer kahraman subaylarımız gibi bir kişi daha vardı o davada beraat eden. Adı: E. Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen. Aslında o; yakın tarihimizde ‘Kardak Krizi’ adıyla yaşanan ve Yunanistan’la savaşın eşiğine geldiğimiz 30 Ocak 1996 gecesi, Kardak Kayalıklarına Türk Bayrağını diken SAT timinin de komutanıydı. Cezaevinde yatmış olduğu 3,5 yıllık süreçte hep ön planda oldu, asla pes etmedi. Ve o acılı dönem yaşanırken; 10 Haziran 2014 tarihinde yazmış olduğu yazıda, kullanmış olduğu şu cümle nedeniyle; dönemin Genelkurmay başkanı tarafından mahkemeye verilmiş ve 5 ay hapis cezası almıştı. Ama bu sözler de tarihe kazınmıştı: ‘’Üzerinizdeki üniformayı sünnet kıyafeti mi sandınız?’’ Evet, öylesine sözler vardır ki tarihe yön verir, yaşanan olayların önüne geçer. Kimi sözler insanı, insanlığa anlatır. Kimi sözler vardır, o ülkede mevcut adalet sistemini, bu sistemin hakça uygulanıp uygulanmadığını ve adalet kılıcını elinde tutanları da anlatır. Hakkın, adaletin olmadığı dönemler; tarihin unutmaz hafızasında ise hep saklı kalır… İşte tarihimizden çarpıcı bir örnek: Tarih: 27-29 Haziran 1881… Osmanlının Abdülhamit dönemi… Uyduruk bir iddia ile Sultan Abdülaziz’i öldürmekle suçlanan devlet adamı, eski sadrazam Mithat Paşa’da tutuklanmış, Yıldız Sarayının yanında kurulan bir çadır mahkemesinde yargılanmış ve ölüme mahkûm edilmiştir. Mithat Paşanın ölüm fermanının ardından, ‘’Vatan Şairi’’ olarak tanımlanan Namık Kemal korkusuzca bir demeç vererek, o davanın yargıçlarını, tarihe not düşen şu sözleriyle eleştirmiştir: ‘’ Ey Hâkimler; Ey Hâkimler; Hazır karşınızda duran hürriyet şehidinin elleri bağlı ve göğsü açıktır. Kanlarını saçın, sizin için aşamalar ve yüksek orunlar (makam-mevki) düzenlenmiştir. Maaşlar, armağanlar hazırdır. Ey Hâkimler; Kıyamet gününe inanın. Kıyamet muhakkaktır. Masumun hakkını alacak bir büyük mahkeme var. Bu yalan dünyada en alçak çıkara, en hasis bir hırsa mağlup olup da, dinin ve dünyanın saadet sarayını yıkmak, insanların ve hele hâkimlerin üstünlük niteliğine yakışmaz. Bir zorbanın kendi gibi yalancı ve yok sayılacak iltifatına, bir geçici dünyanın gümüş ve altın tepsi gibi pisliklerine secde edip de, birçok günahsızın kanına girmeye değmez. Hep bunları bir inatçı zorbanın arzu ve hevesine hizmet etmek düşüncesi ile ve birkaç kuruşun neşesi için yaptınız. Bizler hakkımızı korumasını Hakk’a, ayrımına varılmasını da halka bıraktık. Hemen sizin gibi namusuna küsmüş hâkimler elinde kalan millete Allah rahmet eylesin.’’ (Bk.10’ların İzleriyle Türkiye- Derin Yayınları) Atilla ÇİLİNGİR 06 Ekim 2015 Bu haber 896 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSON HABERLERSponsor AlanıSon Dakika HaberSponsor Alanı |
|||||||||||||||||||
Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN) |