gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


EN ÇOK OKUNANLAR

Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 24  
»Bugün 2153  
»Toplam 15001950  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.237.232.196
» Bu sitemizi ziyaretiniz

Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?

Orhan Doğan

12 Aral?k 2012, 10:53

Orhan Doğan

      Değerli gazeteanamur okuyucuları, sevgili sporseverler artık bu köşede sizlerle spor üzerine yorumlar paylaşacağız, Anamur’da ilk kez bir internet sitesinde haftalık spor yorumları yer alacak. Bu açıdan gazeteanamur yönetimini de kutluyorum . Sizlerden gelen yorum ve düşüncelere de yazılarımızda yer vereceğiz. Spor bir holiganlık değil, beden ve ruhun gereksinimidir. Öncelikle herkese spor yapmayı önererek başlayalım yazmaya. Sporu gençlerimize sevdirelim, sevdirmeye çalışalım..      

          Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?

     Hafta sonu oynanacak olan ve dünyanın 3. büyük derbisi olarak nitelendirilen GS-FB maçının heyecanı iki takım taraftarları arasında sanki ilk defa oynanacak gibi aylar öncesinden başladı ve gün yaklaştıkça heyecan doruğa çıkmaya başladı. Biz de iki takımın durumunu ele alalım dedik.

     Galatasaray sezona Real Madridten Hamit Altıntop, Trabzondan gol kralı Burak Yılmaz, Touluseden Umut Bulut ve Kayseriden Nordin Abramat gibi flaş transferlerle girdi ve kamuoyunda rüya takım olarak görülmeye başlandı. İlk resmi maç olarak da ezeli rakibi FB ile süper kupada Erzurumda karşılaştı. Maça çok istekli başladı ve beklenen rüya takım gibi oynarak hatta 10 kişi kalmasına rağmen, kupanın sahibi oldu.

     Lig başladıktan sonra ise hiç de işler böyle gitmedi. Takım bir türlü geçen yılkı GS gibi değildi. Takıma o dönemde son dakika olarak Felipe Melo katıldı fakat takımda yine değişen bir şey yoktu. Her maçta topun mutlak hakimi olmasına rağmen nerdeyse 2 maç üst üste kazanamıyor hale gelinmişti. Büyük umutlarla transfer edilen Hamit, Abramant ve Melo çok kötü performans sergilemeye devam ediyorlardı.

     Bu arada Şampiyonlar ligi maçları başlamıştı. Galatasaray burada lige göre daha iyi oynuyordu, nerdeyse her maç topun tek hakimi oluyorlardı. Tüm bunlara rağmen M.Unıted, Braga ve Cluj la oynanan ilk maçlarda hiç galibiyet alamamış ve sadece 1 gol atarak büyük hayal kırıklığına yol açmıştı. Son 3 maçta ise takım bir anda aldığı galibiyetlerle adını ilk 16 ya yazdırdı devler liginde varlığını hissettirdi.

     Bu nasıl mı oldu. Fatih Terim artık değişik bir taktikle oynamaya başladı. Devamlı hücum yapıp dengesiz ataklarla gitmek yerine; rakibe yeri geldiğinde topu verip onları bu şekilde yorarak, üzerine geldiğinde hızlı çıkarak sonuca gitmeye çalıştı ve az pozisyon ama çok yüzdeli golle istediklerini almaya başladı. Kendisinin ilk haftalardaki vurulduğu taktikle rakiplerini vurmaya başladı ve devler liginde de istediğini bu şeklide aldı diyebiliriz.

     GS Süper ligde ise rakiplerinin de puan kayıpları yaşamasıyla liderlik koltuğunu vermedi ve son haftada net bir sonuçla çok zor bir Sivas deplasmanında 3 puanla dönerek büyük derbiyi beklemeye başladı. Bakalım Fatih Terim bu haftaki derbiye nasıl bir kadro ve yapıyla çıkacak hep beraber göreceğiz...

     Fenerbahçe de sezona tecrübeli Hollandalı Liverpooldan Kuyt, Kayseriden yıldızı palayan ve milli takıma kadar yükselen H.Ali, Beşiktaştan Egemen, Valenciadan eski Galatasaraylı Mehmet Toplal ve geleceğin yıldızları arasında gösterilen fakat transfer olduğu Juventusta pek fazla oynayamayan Krasic transferleri ile başladı.

     Erzurumda aldığı Galatasaray malubiyeti ile sezonu açan Fenerbahçe ligde iyi sonuçlar alamıyordu ve bunun faturası da 8 yılını Fenerbahçeye veren ve bu takımın bugün ezeli rakibi Galatasaray ile arasında pek fark olmamasını sağlayan bir Türkiye hastası ve Fenerbahçe aşığı Alex De Souzoya kesildi ve adeta bir vefasızlıkla takımdan kovuldu. Alex gidince yerine Chelseden Raul Mereles alındı ve takım o andaki bir kaç maçından galibiyetle ayrılınca Alex olayı unutuldu ama Fenerbahçe deplasmanlarda bir türlü istediği sonuçları alamıyor ve ezeli rakibini kötü halini değerlendiremiyordu. Krasic isteneni veremedi, adeta elde patladı, Stoch eski günlerini arıyor ve Emrenin yokluğu hissediliyordu.

     Fenerbahçe Uefa Avrupa Liginde ise çok farklı oynadı ve bunun karşılığında gurubunu lider tamamladı, artık kendisi için ölçü olacak rakiplerini beklemeye başladı.

     Ama unutulmaması gereken bir gerçek var; Fenerbahçe ligde kötü olsa dahi onlar için Galatasaray maçları hep başka olmuştur. Fenerbahçe için Galatasaray maçı atmosferi farklıdır.

     Maç kazanılsın, lig gitsin önemsizdir, önemli olan GS’yi yenmektir gibi bir düşünce hakim olmuştur hep. Fakat son 1-2 yıla baktığımızda bu üstünlüğünü de yitirmiş bulunmakta Fenerbahçe.

     Alexi belki fazla aramadılar ama bu maçta arayabilirler diye düşünüyorum. Çünkü Alex bu tür maçları hep tek başına kazandırmıştır. Bakalım Aykut Kocaman hafta sonuna nasıl bir taktikle çıkacak. Eğer topun hakimiyetini Galatasaraya verirlerse bu onlar için sıkıntı yaratabilir. Arenada hep böyle oynadılar. Şans faktörünü de unutmamak lazım.

     Artık 16 Aralık Pazar akşamı herkes susacak, söz futbolcuların olacak. İnşallah adına yakışır bir maç olur ve hak eden kazanır diyelim. En az hata yapan ve sinirlerine hakim olanın kazanacağı bir maç olacak gibi görünüyor.

     Benim düşüncem Galatasaray galibiyete seyircisi ve forvet hattı ile bir adım daha yakın, ama derbilerin favorisi yoktur hiçbir zaman . İki takımı da başarılar dileyelim, Pazar akşamı seyir zevki yüksek muhteşem bir futbol şölenine kendimizi hazırlayalım..

     Bir daha ki yazımızda görüşmek üzere...

Bu haber 2530 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Aday listeleri tamam. buruyun sahaya...10 Mart 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur