gazete anamur
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı


Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Sponsor Alanı


Dost Siteler

HAVA DURUMU

ANAMUR

Saat

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 11  
»Bugün 669  
»Toplam 15042856  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.144.93.73
» Bu sitemizi ziyaretiniz

ÇAKMA YAZAR VE GAZETECİLERİN ZARARLARI

Mehti SARAÇ

11 Kas?m 2014, 21:03

Mehti SARAÇ

ÇAKMA YAZAR VE GAZETECİLERİN ZARARLARI

 

Saygıdeğer okuyucularımız..

 

Biliyorsunuz ki, son zamanlarda eline 1000 veya 2000 TL para geçen bazı insanlar web tasarımcılarının kapısını çalıyorlar.. 

 

Ve ''Bana bir haber sitesi lazım, hemen yapabilir misiniz?'' diye isteklerde bulunuyorlar..

 

Bir kaç gün sonra haber siteleri hazırlanıyor ve bir anda haber yapmaya başlıyorlar. Köşe yazarlarını arıyor ve piyasaya ''GAZETECİYİM'' diye çıkıyorlar.

 

Şu komik ve rezil olayı görüyor musunuz? Ne kadar ayıp!

 

Bu esnada kendilerine bir facebook fan sayfaları açıyor, BEĞEN sayfaları oluşturuyorlar. Twitterde'de kendine birer hesap açıp, bir gazeteci gibi piyasaya çıkıveriyorlar…

 

Üstelik hangi partiyi desteklediğinide açık açık dile getiriyorlar. O partinin uşaklığını yapıp, kendince bir yer edinmeye çalışıyorlar.

 

Yazar olmak isteyenlerle iletişim kurup, ve destekledikleri düşüncelerine göre karar verip ve o derme çatma haber köşesinde o kişilere yer veriyorlar..

 

Ve ben diyorum ki; Yazık, çok yazık! 

 

İnsan bu kadar mı alçalır ve bu kadar mı düşer! Evet, hayret edilecek şeyler bunlar..

 

Şu anda sayısızca köşe yazarı var. Meymenetlisi ve meymenetsizi tırım gibi.. Ve bir sürü de çakma haber siteleri var.. Yalan yanlış haberlerle insanları aldatmaya çalışıyorlar şimdilik.

 

Aslında bunlara kim izin veriyor? Bunlara bu yolu açanlar kimler? 

 

Bir kişinin en az 5 tane haber sitesi var. 

 

İster istemez GOOGLE aramalarında insanların karşısına çıkabiliyorlar. Bazen de merakta olsa bizler, hepimiz ve tüm insanlar çok ilginç haberlere tıklayıp okuyabiliyoruz.. 

 

Yalan veya yanlış, ne olursa olsun bir şekilde bu adını duyurabiliyorlar.

 

İnsanların kafalarında soru işaretleri oluşturabiliyorlar..

 

Hâlbuki o haber belki saçma bir haberdir, haberle ilgisi alakası olmayan çakma bir yalandır.

 

Ama bunu bilemeyen bir vatandaş maalesef buna inanabiliyor. Bazen korkuyor ve bazen de ürküyor, etrafına, topluma bu şekilde yaygara edebiliyor. İşte bu durumlar aslında çok vahim durumlardır...

 

Şimdi YETKİLİLERE SESLENİYORUM; Lütfen; bu tür yalan, yanlış haberlerle varlığını gösteren haber sitelerini tespit edip tasfiye edebilirsiniz... Bu ülkede bir gecede 1000’lerce polisi görevden alanlar bu işi de çok güzel, pekala yapabilirler..

 

Kimi yazarlar gerçekleri gerçekten görmezden geliyor. Yalan, yanış ve aptalca yazılar yazabiliyor. Ve piyasada ''Yazarım diye'' kol geziyor.

 

Bu ülkede gerçekler acıdır. Gerçekler maalesef hep acı olur. Kimilerine batar ve kimilerinden de çıkar..

 

İktidarmış, başbakanmış, muhalefetmiş hiç farketmez. Eleştirilecek bir konu ve mesele varsa mutlaka eleştirilir. 

 

Doğru ve tarafsız davranarak, olaylar vatandaşa aksettirilir.. Gerçek yazar ve gerçek bir haberci böyle olmalıdır. Bu şekilde hareket etmelidir. Başkalarının güdümünde asla olmamalıdır.

 

Ben birçok köşede yazarlık yaptım ve hala yapıyorum. 

 

Çoğu haber siteleri bu dönemde benim yazılarımı ve makalelerimi yayınlamaktan çekiniyor, korkuyor.. Sebebi ise gerçekleri insanlara doğru ve tarafsız olarak yansıttığım için olsa gerek.

 

Ve 5 paralık bir haber sitesi bile korkudan yazılarımı yayınlıyor ve 2 gün sonrada kaldırıyor.

 

Oysaki akşama kadar peşimde dolaşanlar, benden yazılarımın yayınlanması konusunda ısrarla izin isteyenler bir süre sonra, bakıyorsunuz ki yayınladığı yazıyı kendi köşesinden ve yayınından kaldırmıştır.. 

 

Oysaki bu akıl özürlü haber site sahipleri böyle davranmakla haberciliğe büyük leke sürdüklerinin farkında değiller..

 

Basit ve aciz insanları zaten takmıyoruz, kaileye almıyoruz. Biz yolumuza devam ediyoruz. Korkularının esiri ve başka gurupların uşağı değiliz, olamayız.. Böyle davrananlara itibar etmiyoruz.

 

Köşe yazısı gerçekçiliktir, eleştiridir. Bazen de kör insanların gözlerini açabilmek için gerekirse gururlarını da incitmektir..

 

Önemli olan mesele, HEDEFİNİ doğru yerde ve doğru kişilerle belirlemektir. Basın tarafsız olmalı, basın özgür ülkelerde her zaman tarafsızdır. Güdümlü değildir. Başkalarına uşaklık etmek hiç mi hiç değildir..

 

Türkiye’de bu meymenetsiz siteler piyasaya çıktığı günden beri BASIN ve BASIN MENSUPLARININ itibarı da 5 paraya düşmüştür. Partili bir MUHTARIN varsa işin takır takır yürür. Yoksa bir MUHTARIN sen bu işin ehli değilsindir. 

 

İşin ehli olanların cebinde ilkokul diplomaları ve 2000 TL paraları var.. İktidar yanlısı ise bu işi namusuyla ve tarafsız yapanlarla boy ölçüşür nitelikte gövde gösterisi yapabilmekteler..

 

Bunlar bu memleketin çok acı gerçekleridir...İnkar edemeyiz ve saptıramayız..

 

Peki bu durumlarda ne yapabiliriz? En doğru çözüm bu tür haber ve yazıları yayınlayanların canını acıtacaksın ki bir daha arkasını bile dönüp bakmayacak..

 

Peki; Nasıl acıtacağız? Tabii ki ağır para cezaları vererek bu işi rahatlıkla çözebiliriz..

 

Amma, bu işi yapabilecek adil bir iktidara ve adil bir hükümete ihtiyaç var.. Bu da ülkemizde olmadığına göre ''Sür sefayı, sefam yetene kadar'' deyip bu döngüyü sürdüreceğiz. Tüm bu sendromların sona ermesi için Ülkede TARAFSIZ, ADİL ve ciddi bir iktidarın olması gerekiyor. 

 

Hep bana bilincini taşımayan, özgür ve demokrat bir iktidar ve bir lider olmalı...Böyle özelliklere sahip kişiler daha TÜRKİYE'DE yok ve henüz daha doğmamışta olabilir..

 

 Tüm bu garipliklerle hala bu ülkede yaşayabiliyorsak ne mutlu bize...

 

Bu hoş olmayan tatsız rüyalardan ivedi olarak da bir an önce kurtulmamız gerekiyor..

 

Gerçekleri göreceğiz ve bu rüyalardan kurtulacağız. Bir gün sizin başınıza da feci şeyler gelebilir. Başıboş bir memleket haline dönüşürsek hepimizin canı yanabilir.

 

Ermenekler, Somalar bir tesadüf ve bilinen normal kazalar değildir. Yandaşlık, adamlık istismarcılığının feci sonuçlarıdır.. Kimse kendini tozpembe göstermeye kalkışmasın.

 

Bir zamanlar  Dünyada ve ülkelerde diktatör olanlar, nasıl ki padişahtılar ve kendi çıkarları için vatandaşlarını nasıl sömürmüşlerse, biz de aynı senaryolara doğru sürüklendiğimizi unutmayacağız..

 

Bizim diktatörümüzde belli, padişahımızda belli..

 

İleri demokrasilerde bu sistemlerin başında olanlar bu şekilde hareket edebiliyorlarsa ve hala pişkin pişkin meydanlarda boy gösterebiliyorlarsa ve hala her konuşmasında kabadayılık yapabiliyorlarsa, insanları ve kurumları baskı altında bırakacak demeçlerde bulunabiliyorlarsa, demek ki bu ülkede bazı şeyler artık raydan çıkmıştır.

 

Bu gerçekleri görmezden gelmek büyük bir yanlışlıktır.

 

İşte tüm bu şımarık hareketlerin sebebi, bunlara uşaklık edip, bunları şımartan, bu fırsatları veren, verdiren bu çakma basın mensuplarının marifetleridir.. 

 

Saygı ve sevgilerimle…

 

Mehti SARAÇ

sarac226@gmail.com

Bu haber 1791 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı


SON HABERLER

Sponsor Alanı

 

Son Dakika Haber

Sponsor Alanı

 

Her Hakkı Saklıdır - 2012 (Fatma ARIKAN)
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Gazete Anamur