Türkiye Sıkıştırılıyor


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 14 Ocak 2016
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 11:17
Site: gazete anamur
URL: http://www.gazeteanamur.com/yazar.asp?yaziID=2531


                     Türkiye Sıkıştırılıyor

 

“Sıkıştırılmak isteniyor” demiyorum!

O safha çoktan geçilmiş…

“Niyet”, “karar” geride kalmış, artık “eylem” safhasındayız.

        Hedef, Türkiye ekonomisini çökertmek!

Olay üzerine yazdıkları yazılarda, iki yazar birden, Sultanahmet için “Türkiye’nin gözbebeği” tabirini kullanmış: Radikal’den Fuat Keyman, Yeniçağ’dan Selcan Taşçı…

Türkiye’nin “gözbebeği”, dünyanın da “gözlerini diktiği” yer!

Böyle bir yere saldırının gizlenmesi, perdelenmesi mümkün olmadığı gibi, hadise olduğundan çok daha büyük bir yankı uyandıracaktır.

Gerçeğinden kat kat fazla abartılarak dünyaya sunulacak, akıllarda yıllarca, “ürkütücü bir imaj” olarak kalacaktır.

Türkiye’nin “gözbebeği”nde, turistlere yönelik bir saldırı!

Böyle bir saldırıyla Türkiye, zaten şoka girecek ama dünya da girmeli... Avrupa’da, Amerika’da, Rusya’da, hatta Çin’de birinci haber olmalı… Günlerce, haftalarca üzerinde konuşulmalı, tartışılmalı…

Türkiye’ye gelmek isteyen turistler bir kere daha değil, “yüz kere” daha düşünmeli… Yüzde 99’u gelmekten vazgeçmeli… Rezervasyonlarını iptal ettirmeli!

Şurada, çok değil, bir buçuk ay önce, “uçak” krizi dolayısıyla, 4-5 milyon Rus turistten olmuştuk. Bavul ticareti, taahhütlük hizmetleri, beyaz et ve yaş meyve-sebze ihracatımız durmuştu.

Şimdi, milyonlarca turistten daha olmamız hedeflendi… Kış ve yaz turizmi baltalandı…

Ulaşımdan gıdaya,

Hediyelik eşyadan otelciliğe,

Termalden kayak turizmine pek çok sektör “darbe”lendi!  

Bu saldırı, “stratejik” bir saldırıdır…

Sıradan bir terör örgütünün kendi başına yapabileceği bir eylemi değil!

Uzun bir “gözlem”, ayrıntılı bir “planlama”, yankıları ve sonuçları çok iyi “hesaplanmış”, “hedef”i “mükemmel” seçilmiş, gayet “üst bir aklın” eylemi…

Bunu ancak Türkiye’den “stratejik” talepleri olan, bölgeye ve “küre”ye “nizam” verme iddiasındaki “küresel”-“büyük güç”ler becerebilir!

Kamuoyunu da muhteşem bir şekilde yönlendirebilir, saptırabilir: Terörist, “Arabistan” doğumlu, “Suriye” vatandaşıymış!

Buyurun, size iki düşman: Arabistan ve Suriye! “Önyargı”na göre seç! Onu veya bunu! Peşin peşin!

x   x   x

Hükûmetin sorumluluğu var mı?

Hükûmet sözcüsü Numan Kurtulmuş, “güvenlik zafiyet yok” diyor!

Demek “güvenli ülke”nin “gözbebeği”nde canlı bomba patlayabilir, 10 kişi ölebilir, 15 kişi yaralanabilir.

Sorun yok!

Sorumluluk yok!

x   x   x

Yayın yasağı ne işe yarıyor?

Bir muamma da “yayın yasağı”!

Neyi yasaklıyor, anlayan var mı?

Bendeniz, neyi yasakladığını anlayamadığım gibi, saklanacak ne var onu da anlayamadım!

Maksat, olay yerinin görüntülerini yayımlamamaksa, aslında, doğru ama pratiği yok… O korkunç görüntüler, meslek ahlâkının gereği olarak verilmemeli… Fakat bunu “yasak”la önlemek mümkün değil. Türkiye’deki kanallar vermemiş olabilir… Gece, yabancı kanallar olayı nasıl veriyor diye, 23:00’te El Cezire’ye baktım… Haberi ve görüntüleri ham haliyle, bütün çıplaklığıyla veriyordu.

Bu yayınlara herkes ulaşabildiğine göre, “yayın yasağı”, “özgür, demokrat Türkiye” imajını zedelemekten başka bir sonuç vermiyor demektir.

 

İsmail Hakkı Cengiz 

hacengiz@gmail.com