ZENGİNLİKLERDEN NEDEN FAYDALANAMIYORUZ?


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 02 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 09:02
Site: gazete anamur
URL: http://www.gazeteanamur.com/yazar.asp?yaziID=1891


BU ZENGİNLİKLERDEN NEDEN FAYDALANAMIYORUZ?

 

        AKP ile S. Erdoğan ve Davutoğlu, Türkiye’nin kabuğunu yırttığını, ihracatta patlamalar yapıldığını, IMF’ye borcu sıfırlamakla kalmadıklarını YEDİ MİLYAR dolar da borç verebilecek hale getirdiklerini söylemekteler.

        Eğer bunlar doğru ise bunlardan gurur duymayacak, heyecanlanmayacak Türk, ya akılsızdır ya da hain.

        Yine Hükümet ve S. Erdoğan, Merkez Bankası rezervlerinin, Cumhuriyet döneminin en iyi rezervlerine sahip olduğunu; Merkez Bankası kaslarının milyar dolarla doldurulduğu söylemekteler.

        AKP ve S. Erdoğan, büyümede AB’yi solladıklarını ABD’yi katladıklarını, Çin’i bile yakaladıkların söylüyorlar.

        Eğer bunlar doğru ise ben hükümetin ve S. Erdoğan’ın önünde şapka çıkarıyorum ve yazdıklarımdan dolayı özür dileyip utanç duyacağım.

        Kişi başı milli geliri, 4.500 TL’den 10.500 dolara çıkardıklarını defalarca övünç meselesi olarak meydanlarda, toplantılarda anlatmaktalar.

        İstemeyenin iki gözü kör olsun.

        Biz hain miyiz ki ülkemizin bu gurur verici durumuna saygı duymayalım!

        Bütün bu iyi şeyleri alt alta koyduğumuzda: memurun, işçinin, asgari ücretlinin, emeklinin de durumlarının iyi olması gerekmez mi?

        Akıl ve mantık böyle söylemez mi?

        Şimdi sanaldan gerçeğe bir göz atalım.

        Araştırmalara göre; yokluk sınırı 1.232 TL/aylık. Asgari ücretli ne almakta? 832 TL/aylık

        Tek bir bireyin aylık geçinme parası: 1.457 TL/aylık.

        Asgari ücretliye ne ödüyoruz? 832 TL/aylık.

        Kalkınan, ihracat patlaması yapan, kişi başı milli geliri 10.500 TL olan, kalkınma da ülkeleri sollayan, IMF’ye borcunu sıfırlayan bir ülkeye; yukarıdaki aylık yakışıyor mu?

        Asgari ücretlinin bu içler acısı durumu; böyle bir ülkenin onuru mudur?

        Araştırmalara göre, yoksulluk sınırı: 4014 TL/aylık imiş.

        Acı gerçek bu iken; Acaba Türkiye’de kaç memur, kaç işçi, kaç emekli AÇLIK sınırının altında?

        Kalkınmış, zenginleşmiş, dış borçlarını sıfırlamış, Merkez bankası ağzına kadar dolarla doldurulmuş bir Türkiye’nin; ücretlilerinin, emeklilerinin, hali böyle mi olmalı?

        Ya, bu söylenenler yalan?

        Ya, bu kazanımlar adil olarak paylaşılmıyor?

        Ya da, bu zenginlikleri birileri çalıyor?

        Acaba bu üç ihtimalden ya da bu üç şıktan hangisi doğru?

        Benzin, elektrik, doğalgaz, dolaylı ya da dolaysız vergiler neden bu kadar acımasız ve insafsız?

        Böylesine zengin, kalkınmış, dış borcunu sıfırlamış bir ülkenin, bu kadar acımasız vergiler toplaması neyin işareti?

        Saraylarımız var prestijimiz arttı. Kıtalar arası jet/uçaklarımız var gururumuz.

        Ama işçi, emekli, memurumuz perişan, ser sefil.

        Siz bu durumu mantıklı buluyor musunuz?

        Neden ülkemin insanı, bu ZENGİNLİKLERDEN, refahtan, PRESTİJDEN faydalanmıyor/faydalandırılmıyor?

       

        Neden?

Esen kalınız.

 
                                                                  Nazım PEKER