KÖKÜ MAZİDE OLAN ATİ, HANİ?


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 16 ?ubat 2014
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 10:21
Site: gazete anamur
URL: http://www.gazeteanamur.com/yazar.asp?yaziID=1508


          KÖKÜ MAZİDE OLAN ATİ, HANİ?

 

Son günlerde bir dizi filmden yola çıkarak tarihine ve ceddine alenen küfreden insanlar görünce el insaf diyeceğim geldi.

Evlat katlini hoş görmüyorum bu gayet insani bir durum. Bu yöndeki hissiyata elbet saygım var. Keşke olmasaydı. Ama buradan yola çıkarak cihan şümul bir imparatorluğu kötülemek kimsenin haddine değildir.

Vur ama öldürme!

 

Linç ediyoruz Osmanlıyı, beddua ediyoruz Osmanlıya, sövüyoruz ağız dolusu!

Olmaz olmamalı da!

Allah’ın bir kulu da çıkıp yeter demiyor, diyemiyor!

Aklım almıyor bir türlü!

 Niye barışık değiliz mazimizle?

Niye hep ortaya karışık işlerle uğraşıyoruz.

Bize ne servis edilirse ona kayıtsız şartsız iltihak ediyoruz.

Ne izlettirilirse ona alkış tutuyoruz.

Ne verilirse yutuyoruz, her zokaya kıt vuruyoruz balık mıyız?

Bu kadar kolay mı olmuş bu işler acaba?

Sanmam.

 

Ve unutuyoruz ihtişamını bir imparatorluğun!

Her alandaki mükemmelliğini mesela!

Mimar Sinan’ı, Baki’yi, Fuzuli’yi, Itri’yi, Dede Efendi’yi, Fatih’i, Barbaros’u, Hoca Nasrettin’i…

Nicelerini daha; hattı, tezhibi, minyatürü, şiiri, hanı, hamamı, kervansarayı, köprüsü…

Haremlik selamlık oldu çıktı ceddimiz.600 sene sanki çıkmamışlar hiç haremden. 3 kıtaya yayılmamışlar mesela!

At üstünde fethetmemişler üç kıtayı. Uçakları varmış sanki hızlı trenleri…

İstanbul’u almamışlar!

Hilafeti getirmemişler Osmanlıya sanki!

Yazık.

 

Vazifesi, yere atılan tükürük balgam vb. ifrazatı sırtındaki torbalarda taşıdıkları kireçlerle örtmek olanlar vardı Osmanlıda! Sabah dışarı çıktığınızda bakın yerlere. Eleştirecekseniz önce kendi vaktinizi eleştiriniz.

Göçmen kuşlar için kurulmuş vakıfları vardı Osmanlının. Hayvanları bırakın insanları paramparça edenler var bugün ülkemde! Ne diyeceksiniz? Yüzyıl sonra bize de mi küfredecekler acaba?

 

Bakın bugüne, oturduğumuz yerde çekirdek çıtlatarak ekranda izlediğimiz bir filme dayanarak Osmanlı hanedanına küfürler ediyoruz. Yazıktır, günahtır.

 

Bugünün penceresinden 500 sene evveli nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evlat katlini elbet tasvip etmiyoruz, kardeş katlini…

Bugün ülkede cereyan eden oyunlar o zaman da yok sanki!

Vakti geldiğinde günümüz Hürrem’i olarak kasetler sürülmüyor mu? Ayak oyunları oynanmıyor mu? Kendi milli istihbaratına dahi tuzak kurmuyorlar mı bu ülkede?

Hatalar o gün de vardı bugün de var! Yarın da olacaktır. Yanlışlar da… Sevmediğimiz işlerde olacaktır.

Lakin “Devlet payidar kalacaktır” elbet.

El insaf biraz!

 

Osmanlının çekildiği yerlere bakın bugün! Hangisinde huzur var? Suriye mi, Irak mı, Filistin mi, Afrika’nın Kuzeyi mi, Balkanlar mı?

Çok kolay bugünün gözlüğüyle yüzlerce yıl evveli karalamak! Çok da ucuz! Ne kadar da küfre alıştık son zamanlarda!

Oysa bakkalda fakirler için tutulan borç defterini isteyip oradan borcu olanların borcunu ödeyenler vardı mazide. Kim kimin borcunu ödemişti bilmezdi. Borcu olan da kimin ödediğini bilmezdi.

Dükkânlar açık bırakılıp gidilirdi cumaya!

Sadaka taşları vardı. Öyle bir vakit oldu ki sadaka verecek fakir bulunamadı. Günlerce kalırdı sadaka taşındaki paralar.

 

Yargılarsanız sevemezsiniz. Siz zahmet edip de dışarıdan yıkmaya çalışmayın bu devleti! Ter dökmeyin. Strateji geliştirmeyin. Senaryo yazmayın boşuna. Biz alimallah yeteriz devletimizi içten yıkmaya. Küfrederiz ceddimize. Bugünden 500 sene evveli yorumlarız. Ahkâm keseriz, hükmederiz. Recmederiz, kahrederiz.

 

Var mıdır bizim kadar küfreden, inkâr eden, reddeden tarihini?

 

Var mıdır bizim gibi mazisini silen?

 

Gürhan GÜRSES

STDM Aktivisti